Dr. Öğr. Üyesi Uğur ÖZCAN

Dr. Öğr. Üyesi Uğur ÖZCAN
Dr. Öğr. Üyesi Uğur ÖZCAN

Biyografi

İstanbul’da doğdu, ilk ve ortaokulu İstanbul’da okudu. Lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. 

İstanbul Üniversitesi Elektrik Bölümü ve Haliç Üniversitesi Mimarlık Bölümlerinden mezun oldu. 

Yüksek Lisans eğitimini, Haliç Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Yüksek Lisans Programında, Doktora çalışmasını ise Beykent Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Doktora Programında tamamladı. 

Halen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Posta : uozcan@fsm.edu.tr

          Yükseköğretim Kurulu Akademik Arama             


YAYINLAR:

Makaleler:

Uluslararası Dergide Makale (ISRAJIF, Journal Factor, BASE, JIFACTOR, ResearchBib, DRJI, Index Copernicus - 2021)
Özcan, U., Güler, B., Korkmaz, B. (2021). Shigeru Ban ve  Geçici Barınak Kavramı. INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:5(2), s:65–90.

Shigeru Ban ve  Geçici Barınak Kavramı

Doğal afetler, insan yaşamında olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Ne zaman meydana geleceği öngörülemeyen doğal afetlerin olası sonuçlarına karşı, her zaman tedbirli olmak gerekmektedir. Afet anında, öncesinde ve sonrasında pek çok sorun ile karşılaşılsa da bunlardan en önemlisi 'barınacak yer' sorunudur. Çünkü deprem, sel, kasırga gibi yıkıcı sonuçlar doğuran doğal afetler, insanların en temel ihtiyaçlarından birisi olan barınma ihtiyacının karşılanamamasına sebep olabilmektedir. Genellikle, yardım kuruluşları tarafından dağıtılan, çadır tipi barınaklar, tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek ve uzun süreli kullanımlarda konfor sağlayabilecek nitelikte değildir. Bu sebeple, mevcut koşullara uyum sağlayabilecek şekilde tasarlanmış olan 'geçici barınaklar' ön plana çıkmaktadır. Bu barınakların, acil durumlarda hızlıca inşa edilebilir özellikte olması gerekmektedir. Dolayısıyla, yapımında basit çözümler ve ekonomik yöntemlerle, kolay ulaşılabilir malzemelerden faydalanılması önem teşkil eder. Geri dönüştürülebilir ve sürdürülebilir tasarımları ile adından sıkça söz ettiren ünlü mimar Shigeru Ban, afet sonrası ihtiyaçlar sonucunda tasarladığı barınak sistemleriyle, afet bölgelerinde yaşanılan barınak sorununa da çözüm üretmiştir. Tasarımlarını oluştururken afetlerin meydana geldiği bölgede bulunabilecek malzemeleri, bölgenin iklimini ve bölge halkının kültürünü göz önünde bulunduran mimar, barınakların inşa sürecinde yerel halkın katıldığı, katılımcı üretim biçimine önem vermiştir. Bu sayede barınakların tasarımında olduğu kadar, inşa aşamasında da sürdürülebilirliğin sağlanması mümkün olmaktadır. İnşa faaliyetlerine katılan yerel halk, geçici barınak konusunda bilinç, yapım yöntemleri konusunda bilgi ve beceri kazanmaktadır. Bu çalışma kapsamında, Ban'ın farklı afet bölgeleri için tasarladığı, farklı barınak tipleri incelenmiş, bu inceleme sonucunda, söz konusu örneklerin ortak noktaları belirlenmiştir. Seçilen geçici barınak tasarımlarının yapım yöntemleri benzer olmakla birlikte, yerel özelliklere bağlı olarak farklılıklar da göstermektedir. Çalışmada ele alınan örneklerin, afet sonrası istenmeyen bir durum oluşması halinde, yaşanabilecek barınma problemlerine geçici çözümler olabileceği düşünülmektedir. Bu barınakların üretim yöntemlerinin basit eğitim faaliyetleri ile öğretilmesi ve üretime yerel katılım bilincinin sağlanması, afet sonrasında elde olabilecek en etkili toplumsal avantajlardan biri olacaktır. 

 Çalışmanın tam metni için, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2009737

 


Uluslararası Dergide Makale (ISRAJIF, Journal Factor, BASE, JIFACTOR, ResearchBib, DRJI, Index Copernicus - 2021)
Erol, İ., Özcan, U., (2021), Modernist Kent-Tabiat İlişkisinin Toplumsal Davranışları Belirleme Stratejisi Olarak İncelenmesi: Benzerlikler ve Farklar'', INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:5 (3), s:209-226.

Modernist Kent-Tabiat İlişkisinin Toplumsal Davranışları Belirleme Stratejisi Olarak İncelenmesi: Benzerlikler ve Farklar

Kentler, endüstrileşmenin etkisiyle özellikle 20. Yüzyılın başlarında toplumda ekonomik nedenlere bağlı mekansal bir katmanlaşma ve toplum sağlığını tehdit eden çevresel sorunlar ile karşı karşıya kalmıştır. Bu süreçte, endüstri bölgelerine uzak olan kırsal kesimler, tabiatın imkanlarından faydalanılabilen ancak kente göre altyapı ve hizmet bakımından yetersiz yerleşimler haline gelmiştir. Çeşitli disiplinlerdeki birçok öncü, bu sorunların çözümleri ile ilgili projeler, öneriler ve ütopyalar geliştirmiştir. Ebenezer Howard da kentlerdeki problemlerin çözülebilmesi için kır ve kent hayatının sunduğu avantajların bir arada yaşatılabileceği bir kent-kır sentezi olarak ‘bahçekent’ fikrini ileri sürmüştür. Frank Lloyd Wright ve Le Corbusier de yine kent ve tabiat ilişkisinin ön planda olduğu projelerini geliştirmişlerdir. Howard, Wright ve Le Corbusier’in tasarım ve önerileri, her ne kadar kent-tabiat ilişkisi bakımından kesişse de fiziksel, sosyolojik, kültürel ve politik açıdan radikal farklılıklara sahiptir. Bu durum, modernist öncülerin etkisinde kaldığı ideolojik düşüncelerden veya kenti yorumlama biçimlerinden kaynaklanabilmektedir. Her üç projede de kentin fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için birçok detay bulunmaktadır. Kentlerde oluşturulmak istenen yaşam biçimleri göz önünde bulundurulduğunda, aslında her birinin, kenttabiat ilişkisini, kendi fikir ve ideolojilerini hayata geçirebilmek için kullandıkları söylenebilmektedir. Howard, Wright ve Le Corbusier’in incelenen projelerinden anlaşılabileceği üzere, kent planlaması, fiziksel bir çevre düzenleme unsuru olmanın yanı sıra, toplumun davranışsal reflekslerini kontrol altına alma aracı olarak da kullanılabilmektedir. Bu anlamda, Modernizm için kent, toplumsal ilişkilere yön verebilme ve örgütsel davranış oluşturabilme gücünün bir ifadesi haline gelebilmektedir.

Çalışmanın tam metni için: https://dergipark.org.tr

 


Uluslararası Dergide Makale (ISRAJIF, Journal Factor, BASE, JIFACTOR, ResearchBib, DRJI, Index Copernicus - 2021)
Özcan, U., Katuk, D. (2021). Cengiz Bektaş “Su Belleği” Söylemi ve Olbia Sosyal Merkezi. INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:5(1), s:49-68

Cengiz Bektaş “Su Belleği” Söylemi ve Olbia Sosyal Merkezi

Bu çalışmada, Cengiz Bektaş’ın bir mimari eseri olan Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı Olbia Sosyal Merkezi üzerinden; su elemanları ve bellek arasındaki ilişki ele alınmıştır. Bir aktarım öğesi olarak, su şiirselliğinin mekâna ve insana yansıması tartışılmıştır. Bu tartışmalar Bektaş’ın edebi eserleri ile birlikte ele alınmıştır. Özellikle Bektaş şiirlerindeki su öğesi ve tasarladığı mekânlardaki su öğeleri arasındaki bağlantılar incelenmiştir. Sembolikleşen su elemanlarına metaforik yaklaşımla oluşturulan kurgunun, iletişim sorunlarına getirdiği çözümlerden bahsedilmiştir. Sosyal merkezin tasarımında geçmişteki arketiplere getirilen yeni yorumlarla nasıl bir postmodern tavır sergilendiğine de değinilmiştir. Bilimsel araştırmalarda elde edilen su hafızası ile ilgili açıklamalar sorgulanmış ve mimarlık ile nasıl ilişkilendirilebildiği konusunda yeni fikirler tartışılmaya açılmıştır. Hayatın başlangıcında, şimdisinde ve geleceğinde önemli bir yere sahip olan suyun, mimari bellek ile bağlantısı irdelenmiştir. Suyun iyileştirici ve birleştirici gücünün birey ve mekân arakesitinde nasıl iletişimde olduğu üzerine düşünülmüştür. Suyun bu denli önemli olduğu 21. yüzyılda, görünenin ötesinde farklı bir yönü ele alınmıştır. Edebiyat, fizik, kimya gibi bilim dalları ile ilişkilendirilmiştir. Suyun kendi içinde değişmeyen özü ile birleşen moleküler değişimin, mekânla nasıl bir bellek oluşturabileceği tartışılmıştır. Bu bellek ve birey arasındaki etkileşimde taklit eyleminin var olup olmadığı konusuna değinilmiştir. Su ve bellek arasındaki etkileşim ve dönüşüm ihtimallerinin gerçekliği sorgulanmıştır. Mevcut mimaride malzeme kullanımı ile bu ilişkilerin nasıl sağlandığı ve gelecekte nasıl sağlanabileceği konusunda kanaatler ortaya konulmuştur.

Çalışmanın tam metni için, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1845335

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2021)
Özcan, U., Korkmaz,B., (2021), ''Çağdaş ve Sürdürülebilir Ek Yapı Denemeleri- MÜZE YAPILARI / ABD'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 464, s:32.

Çağdaş ve Sürdürülebilir Ek Yapı Denemeleri - MÜZE YAPILARI / ABD

Mimari eserler, uzun yıllar ayakta durması hedeflenerek ve belirlenmiş bir program üzerine tasarlanarak, inşa edilmektedir. İnsan ihtiyaçlarına binaen, şekillenen yapılar gün geçtikçe değişen sosyal hayat neticesinde, insan ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelebilmektedir. Böyle durumlarda var olan yapının yıkılıp, yerine yeni bir yapı inşa edilmesi, doğal çevreye zarar vermektedir. Doğal kaynakların azalmasıyla sürdürülebilir kalkınma çalışmaları önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, sürdürülebilir mimari önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla yeni inşa edilen yapıların sürdürülebilir özelliklere sahip olması için çalışmalar yapılırken, mevcut yapı stokunun da korunarak, sürdürülebilir hale getirilmesi önem arz etmektedir. Günümüzdeki gelişmeler neticesinde, alışık olduğumuz birçok kavram şekil değiştirmiştir. Gelişen teknoloji ve toplumun değişen beklentileri, müze yapılarındaki mekânların ve alışılagelmiş plan tipolojilerinin farklılaşması ihtiyacını doğurmuştur. Ziyaretçi katılımının beklendiği, birer kültür mekânları halini almış olan çağdaş müze kavramı, alışılagelmiş olan, müze kavramının dışına çıkmış ve yeni bir semantik yapı kazanmıştır. Artık müzeler, yalnızca sergilenen eserlerin incelenmesi amacıyla değil, ziyaretçiler tarafından eserlerin ve mekânın deneyimlenmesi amacıyla da tasarlanmaktadır. Fakat, geleneksel müzecilik anlayışına göre inşa edilmiş olan ve günümüzde de kullanımına devam edilen müze yapıları incelendiğinde, mevcut müzelerin bu yeni ihtiyaca cevap veremediği durumlar görülmektedir. Bu durum neticesinde, söz konusu müzelerde yeni mekânlara gereksinim duyulmaktadır. Bu ihtiyaç karşılanamadığında, yapılar işlevsiz hale gelmekte ve ziyaretçiler tarafından tercih edilmemektedir. Modern ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte bir organizasyona sahip, yeni bir müze tasarımı yapılarak, mevcut müzenin taşınması, başvurulabilecek ilk seçenek olarak düşünülse de bu, sürdürülebilir biz çözüm olmamaktadır. Günün ihtiyaçlarına cevap veremeyen yapıların âtıl durumda kalarak yıkılması, doğal çevreye zarar vermektedir. Bunun yerine, mevcut yapıya ek birimler tasarlanarak, söz konusu yapıların işlevsel hale gelmelerinin sağlanması, sürdürülebilir bir çözüm olarak tercih edilebilmektedir. Tasarlanacak olan ek yapılar, kent hafızasında yer edinmiş olan, kültürel bir merkez konumundaki müzelerin kimliği için önem teşkil etmektedir. Özellikle, çağdaş müze kavramı üzerinden düşünüldüğünde, toplumsal birer öğrenme mekânları haline gelmiş olan müze yapılarının işlevselliğinin sağlanması, müzenin bulunduğu bölgedeki kentsel hafıza açısından da önem teşkil etmektedir. Mevcut yapıya çağdaş ek tasarımı yapılması, müze ziyaretçilerine eski ve yeniyi bir arada sunarak, toplumun ve kentin hafızasında olumlu etkiler bıraktığı gibi doğal çevreye verilen zararın da azalmasını sağlamaktadır. Bu sürdürülebilir çözüm neticesinde, mevcut müze yapıları, yeni ziyaretçiler için ilgi çekici olduğu kadar, müzeye alışmış olan ziyaretçi profili için de ilgi çekici olmakta ve onlara yenilikler sunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yerleşim ve şehirleşme, kent planlaması yapılarak tasarlanmışsa da uzun yıllar boyunca kullanımına devam edilen yapıların, gün geçtikçe işlevselliğinin azaldığı durumlar görülebilmektedir. Değişen müze kavramı neticesinde, Amerika’daki mevcut müze yapılarında da mekân yetersizliği sorunuyla karşılaşılmıştır. Çağdaş ek yapı tasarımlarıyla, sürdürülebilirliği sağlanan müze yapılarındaki tasarım kararları, uluslararası düzeyde kabul görmüş, belli başlı kriterler üzerine gelişse de tasarım, söz konusu müzeye, müzenin bulunduğu bölgeye ve tasarımcıya göre değişiklik göstermektedir. Bu çalışma kapsamında, Amerika’daki müze yapılarının, yetersiz mekân sorunuyla karşı karşıya kalmaları neticesinde, ek yapı tasarımı yapılarak, mevcut müze yapılarının işlevini artırmaları; Amerika’nın farklı eyaletlerinden seçilen, üç müze örneği üzerinden incelenmiştir. 

Çalışmanın tam metni için, https://yapidergisi.com/

 


Ulusal Dergide Makale (2020)
Özcan, U., Korkmaz,B., (2020),''Geleneksel Yerleşimler Üzerinden Mimaride Doğal Taş Kullanımı'', NATURA (ISSN: 308-8319), Sayı:51, s:98.

Geleneksel Yerleşimler Üzerinden Mimaride Doğal Taş Kullanımı

Geleneksel yerleşim yerleri, insanlığın tarihsel süreç içerisinde öğrenegeldiği bilgi birikimi ile şekil almaktadır. Çevreyle kaçınılmaz bir ilişki içerisinde yaşam sürdüren insanlık için, doğanın sağladığı imkanları bilinçli bir şekilde kullanmak, nitelikli mimari yapılar üretilmesini sağlamaktadır. Geleneksel mimarlık örnekleri incelendiğinde, tüm yapıların bulunduğu yer ile bir ilişki kurduğu ve yere göre inşa edildiği görülmektedir. Bu yapıların, doğaya ve insana duyarlı olması, çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, kullanıcılarında güçlü bir aidiyet hissi oluşturmakta ve mesken olma niteliği kazandırmaktadır. Geleneğin getirdiği yapım teknikleri ve doğanın sağladığı malzemelerin birleşimiyle, meydana gelen geleneksel yerleşim alanları, bölgelere göre farklılıklar barındırmaktadır. Tamamiyle çevre şartlarına ve bölge halkının kültürüne göre şekillenen mimaride, belirli bir stilden söz edilememektedir. İklim, topoğrafya ve coğrafi konum gibi etkenler, çevrede bulunan, dolayısıyla yapı üretiminde kullanılacak olan, malzemeyi belirlemektedir. İnsanlık tarihinin en eski yapı malzemesi olan taş, doğada bir maden halinde bulunur. Yapı malzemesi olarak birden çok alanda kullanılabilen doğal taş, karakteristik özellikleriyle yapıların görünümlerini ve oluşturulan mekânın atmosferini etkilemektedir. Doğal taş, çıkarıldığı bölgeye göre bünyesinde farklı özellikler barındırmaktadır. Böylece inşa edilen her yapı, yörenin malzemesiyle meydana gelmesi sebebiyle oranın karakterini ve ruhunu taşır. Geçmişten günümüze var olmuş geleneksel yerleşim yerlerinden kimileri günümüze ulaşmış, kimileri ise ulaşamamıştır. Kendine has karakterini koruyarak günümüze ulaşmış olan geleneksel yerleşimler incelendiğinde, dönemin mimarisi, orada yaşayan halkın kültürü gibi konular hakkında bilgi sahibi olabilmekteyiz. 

Çalışmanın tam metni için, http://www.naturadergi.com

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2020)
Özcan, U., Cestel, T.,(2020), ''Reggio Emilia Sistemi ve Mekânsal Kurguya Etkisi'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 459, s:46.

Reggio Emilia Sistemi ve Mekânsal Kurguya Etkisi

Okul çağındaki çocukların gelişimini tüm yönleriyle destekleyecek, sosyal ve fiziksel çevrenin devamı, eğitim yapılarının tasarımı ile sürdürülmektedir. Bu yapıların doğru olarak kurgulanması ve etkili bir şekilde hayata geçirilmesinde, eğitim sistemleri önemli bir role sahiptir. Dewey, Montessori, Waldorf, Reggio Emilia yaklaşımları, dünya üzerinde uygulanan alternatif eğitim sistemlerinin önde gelenlerindendir. Bu makalenin konusunu oluşturan Reggio Emilia yaklaşımı, öğrenen tarafından dönüştürülmesine ve geliştirilmesine imkân veren bir eğitim sistemi olup, üçüncü bir öğretmen konumuna yerleştirdiği fiziksel çevrenin rolünü vurgulamaktadır. Sanat aktiviteleri ön planda tutulurken, bireysel ya da grup halinde ortaya çıkarılan ürünlerin ne olduğundan ziyade nasıl meydana geldiğine odaklanılır. Standart akreditasyon süreçlerini ve sertifikalı öğretmen programlarını barındırmayan Reggio, formel model olmayan, bulunduğu yerin kültürü ile beslenen ve uyum sağlayabilen bir eğitim sistemidir. Bu yöntem ile tasarlanan eğitim kurumlarında, iç ve dış mekânların bir arada kurgulanarak ortak ve esnek alanların oluşturulması, planlamada ilk sırada yer alır. Biçimden ziyade işlevsellikten yola çıkarak oluşturulan yapılarda, yerleşim, taşıyıcı sistem, cephe, bahçe ilişkisi, bulunduğu konumla birlikte ele alınarak irdelenir. Sınıflar, atölyeler ve okul içi sirkülasyon alanları, malzeme ve renk seçimi ile öğrenci - öğretmen ilişkisinde destekleyici mekan donatılarıdır. Her öğrenme ortamının bağlamsal ve kültürel olarak yere özgü düşünüldüğü bu çerçeve içerisinde, dünyanın farklı bölgelerinde ve iklim şartlarında bulunan, Reggio Emilia sistemi ile eğitim veren okul binalarının tasarımlarındaki yaklaşımların, önce mekânsal kurguya yansımaları, sonra da bireylerin gelişimine olan etkisi bu çalışmada incelenmiştir.

Çalışmanın tam metni için, https://yapidergisi.com/

 


Ulusal Dergide Makale (2020)
Özcan, U., Aksoy, A., (2020), ''Sürdürülebilir Bir Bakış Açısı İle Doğal Taşın Kullanımı'', NATURA (ISSN: 308-8319), Sayı:48, s:104.

Sürdürülebilir Bir Bakış Açısı İle Doğal Taşın Kullanımı

Osmanlı’da “senk” veya “hacer” adıyla da tanınan “taş” kelimesi Türkçe’ye “kaş” kelimesinden gelmiştir. Kaş, katı toprak, sıkışma sonucunda sertleşmiş toprak demektir. Jeolojide ise kayaç olarak isimlendirilir. Kayaçlar birden çok minerallerin veya parçacıkların bir araya gelmesiyle oluşur. Doğal taşlar, dayanıklılığı ve kalıcılığından dolayı insanoğlunun varoluşundan beri barınma ihtiyacını karşılamak için tercih ettiği bir yapı malzemesidir. En önemli özelliklerinden biri de bağlantı maddesi olmadan dayanıklı yapılar yapmaya elverişli bir malzeme oluşudur. Bundan dolayı yüzyıllar önce yaşamış olan toplulukların yapısal kalıntıları günümüze kadar ulaşmış ve bizlere o topluluklar hakkında bilgiler verebilmiştir. Doğal taş malzeme, kullanım özelliğine göre insanlık tarihindeki dönemlere bile adını vermiştir: Yontma Taş Devri, Cilalı Taş Devri vb.Taşların işlenmesi ilk olarak Urartular’da başlamıştır ve bütün medeniyetler boyunca gelişerek devam etmiştir. Osmanlılar, Selçuklular, Romalılar, Yunanlılar, Lidyalılar, Frigyalılar, Mısırlılar, Hititliler gibi birçok medeniyet, günümüze kadar aktarılan ve çağlarını aydınlatan devasa yapılarda, heykellerde ve anıtlarda doğal taşı kullanmışlardır. İnançlarını taş yapıları ile somutlaştıran bu uygarlıkla yapıtlarını yıllarca süren sabırlı uğraşlar sonucu yüzlerce, hatta binlerce kilometre uzaklardan getirdikleri taşlarla inşa etmişlerdir. Mısır-Assuvan (Syenne) bölgesinde bulunan siyenit ocaklarından elde edilen tonlarca ağırlıktaki blok ve sütunlarla yapılmış piramitler (Saqqara) ve tapınaklarla bezenmiş şehirler (Memphis, Luxor, Karnak) bildiğimiz en değerli ve en ünlü taş yapı ve kent örnekleridir. Anadolu’da bulunan Truva, Bergama, Efes, Afradisyas ve Hierapolis yerleşim yerleri ve bunların etrafındaki taş madenlerindeki işleme izleri, o günün teknik bilgi düzeylerini yansıtmaktadır. Bronz Çağ ve Hitit medeniyeti dönemlerinde (M.Ö 1200-200) kolay işlenemeyen, koyu renkli sağlam taşların (bazalt, andezit) yerini, Ege merkezli kültürlerin uygarlıklarında daha kolay işlenebilen ve şekil verilen beyaz mermer türleri almıştır. MÖ 6. yüzyıl ile MS 4. yüzyıl arasındaki yaklaşık 1000 yıllık dönemde, Anadolu’da yerleşik uygarlıkların mermer ve granit türü doğal taşlarla inşa ettikleri yapıtlar görülmektedir. Marmara Adası’ndaki (Prokonnesos), Afyon-İscehisar’daki (Dokimeion) ve Bilecik dolaylarındaki bazı mermer ve renkli doğal taş ocaklarının MÖ 3 - 4. yüzyıllara kadar uzanan bir geçmişi vardır (Asgari, N.). Biga yarımadasındaki Çığrı Dağ (Ezine) etrafındaki granit madenlerde üretilen sütunlar, bölgedeki Roma dönemi yapılarında kullanıldığı gibi, M.S. 2. yüzyıldan beri Yakındoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz’in diğer bölgelerine de yollanmıştır. Günümüzde bazı yarı işlenmiş sütunları Ezine Koçaklı Köyü, Yedi Taşlar bölgesinde eski madenlerde bulunan granitler, Efes Agorası’nda, Venedik San Marco Bazilikası’nda kullanılmıştır. Osmanlı zamanında, Mimar Sinan ile zirveye ulaşan mimari eserlerin yapımında Bakırköy taşları gibi yerel taşlarla, Marmara Adası, Afyonİscehisar mermer madenlerinden ve Ege adalarından getirilen taşlar kullanılmıştır. O dönemde, önceki dönemlerde inşa edilen yapılardan devşirilen taşların da kullanıldığı görülmektedir. Mimar Sinan’ın özellikle 1156 yılında tamamlandığı Süleymaniye Camii ve 1575 yılında inşası biten Edirne Selimiye Camii ve külliyelerinin yapımındaki taş işçiliği olağanüstüdür. Osmanlı döneminde mermerden yapılmış yüzlerce çeşme, şadırvan, hamam gibi yapı türlerindeki işleme ve süslerden ulaşılan ince zevk hayranlık vericidir.

Çalışmanın tam metni için, http://www.naturadergi.com/online/magazine.php?dergi_id=6747

 


Ulusal Dergide Makale (ULAKBİM TR Dizin - 2020)
Özcan, U., Çağlar, H., (2020), ''Müzede Aydınlatmanın Kullanıcı ve Eserler Açısından Değerlendirilmesi'', Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin ), Sayı:18, s:645.

Müzede Aydınlatmanın Kullanıcı Ve Eserler Açısından Değerlendirilmesi

Müzeler, bir toplumun bilim, sanat, kültür ve tarih alanlarında değerli görülen eserlerinin sergilendiği, saklandığı ve korunduğu yapılardır. İlk müze 16. yüzyılda, ilk resmi müze ise 18. yüzyılda oluşturulmuştur. Bu dönemlerde kurulan müzelerde amaç, sadece nesnelerin bol güneş ışığı altında sergilenmesidir. 19. yüzyılda sergileme işlevine ek olarak insanların sosyalleştiği, eğitimsel ve kültürel etkinlikler ilave edilmiştir. Müzeler bulundukları şehirlerde birer röper noktası haline gelseler de, ana işlevleri olan sergileme devam ettirilmektedir. 20. yüzyıldan sonra ise artık koleksiyon nesnelerinin korunması gündeme gelmiştir ve doğal ışık kontrolüyle birlikte yapay ışık ve yansıtıcılar kullanılmaya başlanmıştır. Müzelerde sergilemeden sonra ikincil işlev, insanlığın kültürel ve tarihi değerleri olan nesnelerin toplanması ve korunmasıdır. Ancak sergileme esnasında fiziksel ve çevresel faktörler nedeniyle sergilenen nesneler zarar görmekte ve bozulmalara uğramaktadır. Sergilenen nesneler, tüm insanlığın ortak değeri ve kültür mirası haline dönüşmüştür. Bu nedenle büyük tahribatların geri dönüşü zor, hatta imkânsız olabilmektedir. Sergileme, birincil işlev olduğundan, sergilenen nesnelerin doğru algılanabilmesi çok önemlidir. Eserlerin algılanabilmesi fiziksel temas sağlanarak gerçekleştirilemediğinden görsel algılama ve aydınlatma önemlidir. Maksimum algı için doğru aydınlatma sisteminin, ışık miktarının ve ışığın renginin seçimine dikkat edilmelidir. Aydınlatma sistemi hem kullanıcı gereksinimlerinin karşılanması, hem de nesnelerin ışıktan kaynaklanacak tahribatlara uğramaması iki önemli faktördür. Kullanılan aydınlatma tasarımı ziyaretçiler için görsel konforu sağlamalı, nesnelerin doğru algılanmasını, tanımlanmasını ve tasarımın göze hoş gelmesini sağlayacak düzeyde olmalıdır. Ayrıca ışıklandırma ile mekânın davetkar olması ve ilgi çekmesi hedeflenmelidir. Sergi objelerinin vurgulu aydınlatıldığı özel durumlarda, kullanıcıların yön ve mesafe bulabilmesi sağlanmalı; olası çarpma, düşme gibi durumlarda hem ziyaretçinin hem de materyallerin zarar görmesi önlenmelidir. Koleksiyon nesnelerinin aydınlatılması, sergileme amacı ve nesnelerin içeriğindeki malzemelere göre farklılık göstermektedir. Bu nesneler uzun yıllardır ışık gibi çevresel etkilerle karşı karşıya kaldığından, zamanla hassasiyetleri artmaktadır. Işığın nesnelerde oluşturabileceği tahribatlar, nesnenin kimyasal özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Genelde bu bozulmalar; renk değişimi/solması, yapının zayıflaması ve kırılganlaşması, ışık kaynağından yayılan ısıya bağlı yüzeyde genleşme ve çatlaklar olarak meydana gelmektedir. Bu çalışma kapsamında, kültürel mirasların korunup sergilendiği müzelerde, ışık faktörünün ve etkilerinin, aynı zamanda ışığın olumsuz etkilerine karşı alınabilecek tedbirlerin incelenmesi amaçlanmıştır.

Çalışmanın tam metni için, http://dergipark.org.tr/tr/pub/ejosat/issue/52599/703797

                                         doi: https://doi.org/10.31590/ejosat.703797

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2019)
Özcan, U., Güngör, S.,(2019), ''Yersizleşmeye Rağmen / Tadao Ando’yu "Yer" Bağlamında Okumak'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 453, s:42.

Yersizleşmeye Rağmen / Tadao Ando’yu "Yer" Bağlamında Okumak

Gündelik yaşamda ve yazı dilinde "yer" ve "mekân" kavramları birbirlerinin eş anlamlısı gibi ya da birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Ancak yer ve mekân kavramları birbirlerinden ince sınırlarla ayrılmaktadırlar. Mekân, matematik ve fizik kurallarıyla ölçülebilen, metrik sistem birimleriyle ifade edilen soyut bir kavramdır. Bir yeri oluşturan elemanların üç boyutlu organizasyonudur. Genelde fiziksel açıdan işaretlerle, malzemeyle, renklerle, biçimlerle, büyüklüklerle, mobilyalarla, peyzaj vb. somut öğelerin etkileriyle oluşmaktadır. Yer ise bir tarafta belli bir coğrafyaya özgü toplumsallaşmanın beraberinde getirdiği örf, adet, alışkanlık ve ritüellerin izlerini taşırken, diğer tarafta kişinin bulunduğu mekânı bireysel deneyimlerle içselleştirmesine, orada güven ve aidiyet duymasına da imkan verir. Yer, bireyin gereksinimlerine ve duyumsamalarına karşılık veren ve kimlik oluşturma niteliğine sahip olan bir kavramdır. Mimari nesne, kimlik, bellek, aidiyet ve yer gibi modernizmin reddettiği kavramlar göz önünde bulundurularak oluşturulmalıdır. Ancak modernizm etkisiyle mimarlıkta ortaya çıkan "yersizleşme", "kimliksizleşme" ve "tek tipleşme" kavramları, mimari nesnenin herhangi bir coğrafyaya, kültüre, zamana ait olamamasına, aidiyet duygusunun yitirilmesine ve kendine yer edinememesine neden olmaktadır. Modernizm, yer duygusunu oluşturan (yerin kimliği, yere bağlılık ve yer bağımlılığı) ve yeri yer yapan özelliklerin giderek ortadan kalkmasına ile birey ve yapı arasında iletişimi sağlayan kimliksel, ilişkisel, tarihsel bağların gücünün giderek azalmasına ve yok olmasına sebebiyet vermektedir. Gelenek ve yerellik kavramlarına karşı olan modernizmin neden olduğu yersizleşmeye, kimliksizleşmeye, tek tipleşmeye; tüketim ürünü gibi görülen, moda haline gelen, metalaştırılan mimarlığa ve modern kuramların rasyonel düşüncelerine eleştirel yaklaşım sergileyen Tadao Ando,  Japon Kültürü ve Zen Budizm’in ilkeleri ile modern kuramların rasyonel kavrayışını ustaca harmanlayarak mimari söylemini oluşturmaktadır. Ayrıca birey ile mimari nesne arasında ilişki kurulmasını, bireyin tüm duyularıyla yapıyı deneyimlemesini hedefleyen Ando, yerin ruhu kavramını da mimari yaklaşımına entegre etmektedir. Bu hedefini ise basit geometri, malzeme ve inşa yöntemleri kullanarak oluşturduğu mimari nesneyi, su, ışık, gölge ve diğer doğa öğeleri gibi basit estetik detaylar ile birleştirerek sağlamaktadır.

Çalışmanın tam metni için, https://yapidergisi.com/

 


Ulusal Dergide Makale (ULAKBİM TR Dizin - 2019)
Özcan, U., Duran, D., Erol, İ., (2019), ''Çok Katlı Yapılarda Betonarme Döşeme Sistemleri/İstanbul Örneği'', Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin), Sayı:17, s:161.

Çok Katlı Yapılarda Betonarme Döşeme Sistemleri / İstanbul Örneği

Bireylerin çeşitli fonksiyonel davranışlarını mekânsal olarak karşılayan şehirlerin, arazi değerleri yüksektir. Arazinin verimli kullanımına katkı sağlayan çok katlı yapılar, bina izdüşümünün azaltılarak daha fazla yeşil alan kazanılabilmesine imkan sağlamaktadır. Günümüzde oldukça yaygınlaşan karma yapı kullanımları, çok katlı yapılar sayesinde daha avantajlı hale gelebilmektedir. Çok katlı yapıların prestij unsuru olarak görülmesi ile konut ve ticari alan ortak kullanımı adeta altın çağını yaşamaktadır. Bu durumun gelişmesinde destekleyici unsur olan fonksiyonel ihtiyaçlar, aslında yapım yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde gerçekleşebilmiştir. Yüksek yapıların inşa edilebilmesinde, betonun işlevselliğinin ve mukavemetinin arttırılması, kalıp sistemlerinin geliştirilmesi ve diğer teknolojik gelişmeler önemli rol oynamaktadır. Çok katlı yapılar, taşıyıcı sistemler ve döşeme sistemleri ile diğer yapılardan ayrılmaktadır. Bu noktada, çerçeve sistemler, çekirdek sistemler, kirişsiz döşemeli sistemler, perde duvarlı sistemler, kafes duvarlı çerçeve ve perde duvarlı çerçeve sistemler, mega kolon ve mega çekirdek sistemler, yatay perdeli çerçeve sistemler, tüp sistemler ve karma sistemler çok katlı yapılarda kullanılan taşıyıcı sistemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sistemler, kirişli, kirişsiz, nervürlü, kaset, ön germeli veya ard germeli döşeme sistemleri ile entegre edilerek yapılarda ihtiyaç duyulan alanların sağlıklı bir biçimde oluşturulabilmesine imkan sağlamaktadır. İstanbul’da yer alan yirmi beş adet çok katlı yapı seçilerek, bu yapıların taşıyıcı sistemleri karşılaştırılmıştır. Taşıyıcı sistemleri ve betonarme döşeme sistemleri incelenen bu örnekler, gelecekte yapılması planlanan çok katlı yapılar için bir kaynak oluşturabilecektir. Buna göre, İstanbul’da araştırma için belirlenmiş olan yirmi beş adet çok katlı yapının birçoğunda taşıyıcı sistem olarak çekirdek ve çerçeve tüp / kolon sistemlerin kullanıldığı görülmüştür. Söz konusu yapıların döşeme sistemleri incelendiğinde ise kaset ve iki doğrultuda çalışan kirişli döşeme sistemlerinin ağırlıkla kullanıldığı görülmüştür.

Çalışmanın tam metni için, https://dergipark.org.tr/tr/pub/ejosat/issue/48495/618084

                                         doi: https://doi.org/10.31590/ejosat.618084

 


Ulusal Dergide Makale (ULAKBİM TR Dizin - 2019)
Özcan, U. , Güngör, S.,(2019), ''Geleneksel Türk Evi ile Geleneksel Japon Evi’nin Yapısal Açıdan Karşılaştırılması'', Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin ), Sayı:16, s:646.

Geleneksel Türk Evi ile Geleneksel Japon Evi’nin Yapısal Açıdan Karşılaştırılması

Tarih öncesi dönemlerden günümüze dek barınma, insanoğlunun temel yaşamsal gereksinimleri arasında yer almıştır. Toplumsal gelişim sürecinde, barınma kavramına bakış açısının değişmesi, mimari üretimde farklılıklara neden olmuş ve yeni yaşam koşullarına cevap verebilecek mekân kurgusuna sahip konutlar geliştirilmiştir. Toplumun tarihi kent kimliğinin imleyicisi olan geleneksel konut mimarisi, toplumsal yapı, kültürel değerler, sosyal eğilimler, inanç sistemleri ve tarihsel birikim ile paralel olarak biçimlenerek toplumsal, sosyal, kültürel ve tarihsel boyutlarıyla dinamik bir olgu haline gelmektedir. Farklı coğrafyalarda, farklı toplumlarda üretilen geleneksel konutlar, toplumun ortak kültürel mirasının ürünü olması, tarihi belleğini oluşturması ve yaşam felsefesini yansıtması bakımından önemli bir misyon üstlenmektedir. Kültürel değerlerini muhafaza etmeyi başarmış iki toplumun ideolojik tutumları, kültürel dinamikleri, sosyal eğilimleri, inanç sistemleri, ekonomik yapısı, teknolojik düzeyi ve toplumun yaşanmışlıkları ile biçimlenen, geleneksel tasarım ilkelerinin vücud bulduğu geleneksel Türk Evi ile Japon Evi yüzlerce yıldır varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada, iki farklı toplumda üretilen geleneksel konut mimarisinde uygulanan mimari tasarım yaklaşımları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar karşılaştırmalı olarak incelenerek iki konut geleneğinin özgün değerini ve önemini ortaya koymak amaçlanmıştır. İki geleneksel konut mimarisi, oluşumundan uygulanan tasarım ilkelerinin ve yapısal özelliklerinin tarihsel, sosyal, kültürel ve ideolojik arka planları tahlil edilerek değerlendirilmiştir. Geleneksel Türk Evi ile Japon Evi’nin oluşumunda etkili olan coğrafi koşullar ve iklimsel özellikler ile birlikte iki toplumun geleneksel yaşamı, değerler yargıları ve kültürel dinamikleri bağlamında iki konut geleneğinin fiziksel ve işlevsel oluşumları, yapısal ve mekânsal özellikleri ile estetiksel zenginlikleri ortaya konulmuştur. Birbirinden farklı iki topluma ait geleneksel konut mimarisi arasında yapılan karşılaştırmalı analiz bulguları değerlendirildiğinde, farklı işlevleri bir arada barındıran esnek mekân kurgusu, iç mekân biçimlenişinde uygulanan detaylar bakımından iki geleneksel konut geleneği oldukça yakın benzerlikler gösterdikleri, özgün yapım teknikleri ve yapısal özellikler, iç mekan organizasyonunda uygulanan ilkeler açısından birbirlerinden farklı nitelikler taşıdıkları anlaşılmaktadır.

Çalışmanın tam metni için, https://dergipark.org.tr/ejosat/issue/45333/591305

                                         doi: https://doi.org/10.31590/ejosat.591305

 


Uluslararası Dergide Makale (ISRAJIF, Journal Factor, BASE, JIFACTOR, ResearchBib, DRJI, Index Copernicus - 2019)
Özcan, U., Ürük, Z.,(2019). Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı, INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:3 (1), s:57.

Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı

Villa Savoye modern mimarlık kültürünün özgün eserlerinden biri olarak kabul edilmekte ve Le Corbusier’nin Modernizm Manifestosu adı ile ilan ettiği ilkelere göre inşa edilmiş bir yapıdır. Villa Savoye, klasik mimarlık kültürünün değerleri ile makine çağının bir paradigması olarak karşımıza çıkmaktadır. Le Corbusier’in, Modernizm Manifestosu ilkelerinden biri olan “Pilotis” sistemine göre; tasarlanmış bir yapı, doğaya saygılı, çevreye zarar vermeyen ve topoğrafyaya entegre olabilme düşüncesine bir örnek teşkil eder. Bu çalışmada araştırılacak konu, tasarımda kullanılan Pilotis sisteminin, Modern mimarlık kültürü ve iç mekân organizasyonlarının, dış mekân algısı ile ilişkisi ve bu bağlamda oluşan özgün mutfak anlayışıdır. Teknolojinin gelişmesi, sosyal ve kültürel yaşamın değişmesi sonucu mutfak ihtiyaçları ve mutfağın evdeki konumlandırılması da değişmiştir. Mutfak daha önceleri ayrı ve diğer mekânlar ile ilişkisi olmayan bir mahal iken, son 50 yıldır, mutfak ve yaşam alanları ile birleştirilmiş ve aynı anda pişirme, yemek yeme, sosyalleşme ve dinlenme mekânı olarak kullanılmaktadır. Le Corbusier, modern mimarlıkta malzemelerin özelliğini ve teknolojik gelişmeleri kullanarak mekânsal bir soyutlamaya gidilmesini, bunun bir gereklilik olduğunu, dahası bütüncül bir bakış açısı ile iç mekân ve dış mekânın birlikte tasarlanması gerektiğini savunmaktadır. Villa Savoye bu anlayış ile tasarlamıştır. Bu çalışmada; Pilotis mutfağının modernizm kültürü arasındaki değişimi irdelenmiş ve sonuçlar paylaşılmıştır.

Çalışmanın tam metni için, https://dergipark.org.tr/ijshs/issue/47258/595391

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2019)
Özcan, U.,(2019), ''Sürdürülebilir Bir Teklif – SYDS'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 448, s:54.

Sürdürülebilir Bir Teklif – SYDS

Enerji; Sanayi Devriminden bu yana en büyük küresel amaç ve araç olmuştur. Devletler enerji sayesinde büyümüş, kalkınmış ve yine enerji ana fikirli siyasetler belirlemişlerdir. Bugün ise enerji sarfiyatı dünyaya zarar verir noktaya ulaşmış ve yeni enerji etkin sistemlerle, sarfiyatı denetim altında tutup, çözümler aranması gündeme gelmiştir. Günümüzde, yapılar enerji sarfiyatının büyük bölümünden sorumlu tutulmaktadırlar. Yapı yaşam döngüsü üzerinde gerçekleştirilecek düzenlemeler ile enerji sarfiyatında büyük oranda tasarruf sağlanabilecek, dolayısı ile kalkınmanın sürdürülebilir olması sağlanabilecektir. Dünya milletleri bu bağlamda ortak kararlara imza atmıştır. Enerji tüketiminin dünyaya etkileri nedeni ile dünya milletlerinin ortak hareket etmesi gerektiğinin açıklandığı, Uluslararası İnsan Çevresi Konferansı, Stockholm’de 1972’de düzenlenmiş ve UNEP (Birleşmiş Milletler Çevre Programı) kurulmuştur. Bunları izleyen Rio Konferansı ve Kyoto Protokolü, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin ortaya konulabilmesini ve dikkatlerin konu üzerine odaklanabilmesini sağlamıştır. 2003 yılında, Avrupa Birliği ülkeleri Binaların Enerji Performansı Yönergesi (EPBD) yayımlanmıştır. Üç yıllık bir geçiş döneminin ardından, üye ülkelerin yönergede belirtilen esasları, ulusal kanunlarına uygulamaları zorunlu tutulmuştur. Üye ülkelerden, yapılarının enerji performansını hesaplayabilen bir sertifikasyon sistemi oluşturmaları beklenmiştir. Ayrıca yapıların ısıtma ve iklimlendirme sistemleri için de farklı bir denetim sistemi oluşturmak üye ülkelerin sorumlulukları arasında sayılmıştır. Uluslararası olarak hizmet veren, LEED, BREEM, CASBE gibi yeşil bina sertifika sistemleri adı ile anılan sistemler bulunmaktadır. Bu sistemler yapıyı ülkemizde kullandığımız Bep-Buy’dan farklı olarak tasarım, üretim ve kullanım aşamalarında tüm bileşenleri ile bir bütün olarak ele almakta ve değerlendirmektedirler. Bu anlamda ülkemizin Bep-Buy’dan daha gelişmiş bir sisteme olan ihtiyacı açık olarak görülebilmektedir.

Çalışmanın tam metni için, https://yapidergisi.com/

 


Uluslararası Dergide Makale (ULAKBİM TR Dizin - 2019)
Özcan, U., (2019), “Yapıda HVAC Sistem Seçimi”, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi (e-ISSN: 1308-6529, ULAKBİM TR Dizin, EBSCO Discovery Service), 23 (1), s: 212.

Yapıda HVAC Sistem Seçimi

İnsanların hayatlarını sürdürdükleri yapıların; gelişen teknoloji ve nüfus artışı ile orantılı biçimde arttığı görülmektedir. Ülkemiz üzerinden yapılan araştırmalara göre özellikle inşaat sektöründeki üretim yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Bu üretilen yapıların üzerinden; “kullanıcı konforu bu oranda artış sağlamakta mıdır?”, “bu artışa paralel olarak solunan hava ne kadar kaliteli ve niteliklidir?” veya “hava kalitesi ve kullanıcı sağlığı için neler yapılmalı?” gibi sorular akla gelmektedir. Bu bağlamda kullanıcı konforu ve sağlığı için çözüm önerisi olarak HVAC sistemlerin doğru seçim ve kullanımından bahsedilmiştir. HVAC sistemlerin yapı tasarımı tamamlandıktan sonra alternatifler olarak değil, daha yapıya ait eskiz çalışmaları hazırlandığı sırada düşünülmesine ve çevresel faktörlerin doğru analiz edilmesinin önemine vurgu yapılmıştır. Bu sistemlerin seçimi ve tasarımı sırasında, hedefler ve öncelikler belirlendikten sonra, tasarımcılar için bir ön görü kılavuzu oluşturmak amaçlanmıştır.

Çalışmanın tam metni için, https://dergipark.org.tr/sdufenbed/issue/39838/490656

                                         doi: https://doi.org/10.19113/sdufenbed.490656

 


Ulusal Dergide Makale (ULAKBİM TR Dizin - 2019)
Özcan, U., Güngör, S.,(2019), ''Sürdürülebilir Bir Yöntem Betonda Puzolan Kullanımı'', Avrupa Bilim Ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin ), Sayı:15, s:176.

Sürdürülebilir Bir Yöntem Betonda Puzolan Kullanımı

Günümüzde sürdürülebilir tasarıma ve çevre dostu malzemelerin üretimine yönelik çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Çimento endüstrisi de bu konuya destek olucu yönde çalışmaları kendi alanında yapmaktadır. Çimento üretimi sırasında açığa çıkan karbondioksit (CO2) ve sera etkisi yapıcı gazlar çevreye salınmaktadır. Bu nedenle, çimento gibi doğaya zarar veren malzemelere alternatif olabilecek malzemeler aranmaktadır. Günümüzde geopolimer, çevre dostu, ekonomik ve yenilikçi bir ürün olarak yapı teknolojisinde yerini almaktadır. 1978 yılında Fransız malzeme bilimci Joseph Davidovits tarafından inorganik moleküllerin oluşturduğu yapılara geopolimer adı verilmiştir. Geopolimerler, uçucu küller, yüksek fırın cürufları ve silis dumanı gibi termik santrallerin atık malzemelerinden oluşmaktadır. Uçucu kül, kömür ve linyit kullanarak demir, çelik ve diğer metallerin üretimini yapan termik santrallerde atık veya yan ürün olarak ortaya çıkmaktadır. Uçucu küllerin, çimento üretiminde, zemin iyileştirme malzemesi ve inşaat yapı malzemesi olarak kullanılması ile uçucu küllerin oluşumu ve depolanması sonucu meydana gelen çevre problemleri ve doğaya verilen zarar azaltılabilir.

Çalışmanın tam metni içinhttp://dergipark.gov.tr/ejosat/issue/43603/517346

                                         doi: https://doi.org/10.31590/ejosat.517346

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2019)
Özcan, U.,Budiman, H., Çakar, H. N.,(2019), ''Sürdürülebilir Tapınak Yapım Süreci Endonezya'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 444, s:56.

Sürdürülebilir Tapınak Yapım Süreci Endonezya

Endonezya, dünyanın en büyük takımada devlet ülkesidir ve on yedi binden fazla adayı kapsamaktadır. Bu adalardan yaklaşık altı bin ada henüz planlanmamış, tam anlamı ile kullanılmamakta olup, sadece bin ada seçilmiş, planlanmış ve kullanılmaktadır. Bu takımada topluluğunda, Java, Kalimantan, Papua, Sumatra, Sulawesi olmak üzere beş ana ada bulunmaktadır. Endonezya’nın büyük adaları dağlıktır ve bazı zirveler okyanustan 800 m yüksekliğe ulaşmaktadır. Bu yükselti Papua adasında 5000 m yüksekliğe ulaşmakta ve Endonezya’nın en yüksek yeri olan Puncak Jaya (5030 m) burada bulunmaktadır. Ayrıca, Endonezya bölgesi 100 ‘ü aktif olan, yaklaşık 400 yanardağ ile tektonik olarak kararsız bir bölgedir. Endonezya’da ekvator iklimi bulunmaktadır. Tipik olarak çok miktarda yağış alan bir bölgedir. Sıcaklık değişimleri genellikle ada yapısına (yüksekliğine) bağlı olarak farklılık gösterebilir. Yer yer muson iklimi özellikleri de izlenebilmektedir. Deniz seviyesine yakın bölgelerde sıcaklık 23Cº ile 31Cº  arasında değişmektedir. Ülkenin genelinde yağış, nisan ve mart ayları arasında yoğunluk göstermektedir. Endonezya’da bulunan akarsuların toplamı 21.579 km’dir. Bu akarsular, yapılaşma faaliyetleri için gerekli olan taş, kum gibi yapı malzemelerinin temin edilmesinde ve bir yerden bir yere ulaştırılabilmesinde kullanılmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma kavramının temeli 1987 yılında Brundtland Komisyon Raporu ile tarif edilmiş ve “gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğinden ödün vermeden, bugünün ihtiyaçlarını karşılayan gelişme” olarak tarif edilmiştir. Sürdürülebilirlik daha iyi bir yaşam kalitesi arayışında, toplumsal, çevresel ve ekonomik değerlendirmelerin dengelendiği, geleceğe dönük bir paradigmadır. Sürdürülebilirlik genel başlıklar altında, özel uygulamalar barındırabilir. Örneğin, sosyal bir aktivitede engelleme ve ayrımcılık olmaksızın birliktelik sağlanabilir, bu sayede çevresel ve biyolojik açıdan problemli bir alana çözüm geliştirilebilir. Bu örneklemeler topluma ve toplumun kültürüne bağlı olarak sürdürülebilirlik bağlamında, benzerlikler ve farklılıklar gösterebilir. Farklı toplum ve kültürlerin kendi karakter tipolojileri olabilir. Endonezya toplumsal kültüründe, sosyal ve gönüllü çalışma birlikteliğini açıklayan deyim olan ‘GOTONG ROYONG’ Türk kültüründe kendisine ‘İMECE’ olarak karşılık bulmaktadır. Bu sosyal aktivitenin karakteri, herhangi bir ekonomik pazarlık veya iş sözleşmesine bağlı olmaksızın, gönüllü ve bölgesel olarak yürütülmesidir. Endonezya’da mimarlık faaliyetleri anlamında, bu aktivite bölgesel olarak değişiklik gösterse de, günümüzde kullanılmaktadır. Örneğin Sulawesi adasında bulunan geleneksel evleri bulundukları yerden başka bir yere taşımak için, bu sosyal aktivite kullanılmaktadır. Bir başka örnek olarak Java ve Bali adalarında, gotong royong kültürü, yerleşim alanlarındaki genel temizlik ve altyapı faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmaktadır. Bu aktivite mimari gereksinim ve faaliyetlere kaynak bulabilmek adına toplum genelinde güçlü bir his oluşturmakta ve baskın bir sosyal rol oynamaktadır. Sosyal, çevresel ve ekonomik olarak üzerine inşa edildiği üç temel ilkesi bulunan sürdürülebilir mimarlık kavramına, sosyal açıdan katkıda bulunmaktadır. 

Çalışmanın tam metni içinhttps://yapidergisi.com/

 


Uluslararası Dergide Makale (ASOS Index, ResearchBib, DRJI, Index Copernicus - 2018)
Özcan, U., Erol, İ.,(2018), ''Sürdürülebilir Yerel Planlamada Coğrafi Bilgi Sistemi'', INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:2, s:85

Sürdürülebilir Yerel Planlamada Coğrafi Bilgi Sistemi

Coğrafya, geçmişten günümüze, bireylerin günlük yaşantısı üzerinde önemli bir role sahip olmuştur. Bu çalışmada, konumsal verilerin analiz edilmesi sonucunda, elde edilebilecek bilgilerin, coğrafi bilgi sisteminde kullanılabilmesi sayesinde, sistemin, sürdürülebilir yerel planlama bağlamında, topluma ve kente kazandırabilecekleri incelenmiştir. Çalışmada, coğrafi bilgi sisteminin bileşenlerinden yola çıkılarak, günümüz teknolojisi sayesinde gelişen kullanım alanlarına ışık tutulmuştur. Sistemin, Washington DC/USA’de kullanılan uygulamaları incelenmiş ve çeşitli kullanım alanlarından örnekler verilmiştir. Coğrafi bilgi sistemlerinin, yerel yönetimler tarafından verilebilecek sosyal, kamusal ve teknik hizmetlerde sağlayabileceği avantajlara değinilmiştir. Klasik yöntem ve teknikler yerine, konumsal veriler kullanılarak geliştirilen coğrafi bilgi sisteminin, kaynakların korunması, çevre duyarlılığı, verimli arazi kullanımı, ulaşım, kentsel planlama faaliyetleri gibi uygulama alanlarına açıklık getirilmiştir.

Çalışmanın tam metni içinhttp://dergipark.gov.tr/ijshs/issue/40922/494306

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2018)
Özcan, U., Erol, İ.,(2018), '' Bir Ulaşım Kültürü - Metro Müzesi'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 440, s:58

Bir Ulaşım Kültürü - Metro Müzesi

Kullanıcılar, bulundukları mekânı keşfetmek, sınırlarını ve ihtiyaçlarını bilmek, güvenli alanlarını oluşturmak isterler. Tarih öncesi uygarlıklardan günümüze kadar ulaşım önemli bir ihtiyaç olmuştur. Ulaşım, fiziksel bir yer değiştirme ile sınırlı kalmayıp, farklı coğrafyalardan farklı kültürler ile iletişimde bulunabilmeyi sağlamıştır. Başta insan gücü, tekerleğin icadı, karada atın evcilleştirilmesi ve denizde rüzgâr gücü ile ulaşım ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır. Zamanla yaygınlaşan at arabalarının ardından Fransız fizikçi Blaise, ilk atlı toplu taşıma aracını geliştirmiştir. Bu araç ilerleyen yıllarda, Paris’te, Omnibus olarak anılmıştır. Maden tünellerinde, maden yüklü vagonların çekilebilmesi için geliştirilen raylı sistemler, daha sonra şehirlerde atların çektiği faytonlar için kullanılmıştır. Sanayi devriminden sonra buhar makinesi ve içten yanmalı motorlar sayesinde, ulaşım farklı bir boyut kazanmıştır. Öncelikle tren ve otobüslerde kullanılan, çağına göre yenilikçi bu sistemler, daha hızlı bir ulaşımı mümkün hale getirmiştir. Bununla birlikte, yaygınlaşan ulaşım araçları trafik sorunlarına neden olmaya başlamış, buna çözüm olarak dünyada ilk kez metro yapma fikri, 1850’de Charles Pearson tarafından ortaya konulmuştur. Zamanla, teknoloji ve mühendislikteki gelişmelere paralel olarak derin metro sistemleri yaygınlaşmıştır. Bu durum, metro ulaşımının bir ulaşım kültürü haline gelmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Çalışmanın tam metni içinhttps://yapidergisi.com/

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2018)
Özcan, U., Erol, H.,(2018), '' Yüksek ve Sürdürülebilir'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 435, s:52

Yüksek ve Sürdürülebilir

Sürdürülebilirlik, çevre kirliliğini arttıran fosil kaynaklı yakıtlar yerine kendini sürekli tazeleyen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile mümkün olan, kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının önüne set oluşturmayan yaşam biçimidir. Ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutları olan sürdürülebilirlik, birbirinden bağımsız ancak birbirini destekleyen bu üç boyutun aynı anda var olması ile mümkündür. Ekolojik boyut çevreye verilen zararları azaltmayı, kaynakların bilinçsizce tüketiminin önüne geçilmesini; ekonomik boyut düşük bakım ve kullanım maliyeti; sosyal boyut ise insanların mekânlarla olan ilişkisini kapsar. Sürdürülebilirlik ve Sürdürülebilir kalkınma kavramlarını mimarlık düşüncesinden, disiplininden ayrı tutmak mümkün değildir. Bu kavramlar mimarlık alanında “sürdürebilir mimarlık’’, ekolojik mimarlık, sürdürülebilir tasarım ve yeşil mimarlık gibi farklı tanımlarla tarif edilmektedir. Sürdürülebilir mimarlık; yerel malzemenin kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, etkin yapı alanı tasarımı, su ve enerji korunumu, atık yönetimi, sağlık ve güvenlik risklerinin en aza indirilmesi, sağlıklı iç mekân hava kalitesi sağlanması, biyolojik çeşitliliğin korunması, zararlı ve tehlikeli maddelerden sakınılması,  geri dönüşümlü malzeme kullanımı şeklinde sıralanabilecek konuları kapsar. Yüksek yapı ise çevresindeki siluete göre daha yukarılarda kalan, uzak mesafelerden de algılanabilen yapıdır. Barındırdığı insan yoğunluğuna paralel enerji ihtiyacı fazla olan yüksek yapılarda sürdürülebilir yapı teknolojilerinin kullanımı önem teşkil etmektedir. 

Çalışmanın tam metni içinhttps://yapidergisi.com/

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2017)
Özcan, U., İslamoğlu, A.K.K.,(2017), '' Sürdürülebilir Bir Sistem BEP-TR'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 432, s:32

Sürdürülebilir Bir Sistem BEP-TR

Enerji verimliliği; insanların yaşam standardını düşürmeden daha az enerji kullanarak aynı konfor kalitesini yakalayabilmektir. Diğer bir deyişle,  enerji verimliliği mevcut hizmeti sağlamak için enerji tüketimini azaltmaktır. Günlük hayatımızda, enerjiyi verimli kullanmaya yönelik birçok uygulama yapılabilme olanağı bulunmaktadır. Isıtma, aydınlatma ve soğutma ihtiyaçlarımızı karşılarken veya evde elektrikli aletleri kullanırken uygulayabileceğimiz ufak yöntemlerle enerjiyi daha verimli kullanabiliriz. Enerji verimliliği daha az fatura ödemek için değil, kendi hayatımıza katkı sağlamak için de önemlidir. Örneğin; enerji verimliliği düşünülerek tasarlanmış bir ev kışın daha sıcak, yazın daha serin olacaktır. Bu durum ev ekonomisine de ülke ekonomisine de tasarruf sağlayacaktır. Dünyadaki her ülkede enerjiyi daha verimli kullanmak için çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’nin enerji verimliliğiyle ilgili alabileceği birçok önlem vardır. Enerji tüketimi azaldığında; ekonomi de dışa bağımlılık azalacak, ekonomik iyileşme olacaktır. Bunlar enerji etkin tasarımın faydalarından sadece bazılarıdır. Yapılan araştırmalar ile uzun ömürlü, kendi enerjisini üretebilen, yenilenebilir enerjiye sahip yapıların üretilmesi ve mevcut yapıların denetlenmesiyle enerji kaynaklarının korunması konusunda adımlar atılmaya çalışılmaktadır. Oluşturulan enerji korunumu düşüncesi ve denetlemeler sonucu, küçük fakat yaygın uygulamalar toplamında, büyük kazançlara ulaşmak hedeflenmektedir.

Çalışmanın tam metni içinhttps://yapidergisi.com/

 


Alan Endeksli Dergide Makale (DAAI - Design and Applied Arts Index - 2017)
Berkin, G., Özcan, U.,  (2017), “Oturmanın Ergonomisi”, Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 426, s:140.

Oturmanın Ergonomisi

Ergonomi, insan ile kullandığı donanım ve yaşadığı ortam arasındaki ilişkileri bilimsel olarak inceleyen ve bu bilgileri tasarım alanına aktaran bilim dalıdır. Ergonomi kelimesinin köklerini oluşturan “ergo” iş, “nomos” ise bilim-yasalar demektir (Bridger, 1995).  Ergonomi, başka bir açıdan bakıldığında çevre koşullarının vücut gereksinimine göre adapte edilmesidir. Bu bilim dalının ortaya çıkış nedenleri şöyle sıralanabilir: bürolarda, atölyelerde yorulmanın ve iş stresinin hafifletilmesi, verimliliğin ve kalitenin yükseltilmesi, iş kazalarının ve mesleki risklerin en aza indirilmesi ve randımanın artırılması. Ergonomi üzerine ilk araştırmalar F.W.Taylor’ın 18.yy’da iş düzeni anlayışını geliştirmek ve işçilerin daha verimli çalışabilmesinin zeminini hazırlamak için çeşitli fikirler önermesiyle başlamıştır (Bridger, 1995). Sonraki dönemde Henry Dreyfus, Alvin R. Tilley, Niels Diffrient, B. Akerblom, Alvar Aalto, J.J. Keegan ve Kaare Klint antropometri ve ergonomi üzerine kapsamlı çalışmalar yürütmüş ve kalıcı eserler bırakmışlardır.  20. yy’ın başlarında İngiltere’de kurulan Yorgunluk Kurulu ve Ulusal Endüstri Psikolojisi Enstitüsü’nü  Ergonomics Research Council (Ergonomi Araştırmaları Konseyi) takip etmiştir. Bu kurumun kuruluş nedeni işçi sağlığında yalnızca psikolojik yaklaşımın yeterli olmayacağının anlaşılması ve çoklu disipline geçiş isteği olmuştur. ABD’de Human Factors Engineering (Beşeri Faktörler Mühendisliği), İngiltere’de Applied Psychology (Uygulamalı Ruhbilim) İskandinav Ülkelerinde Bio-technology (Yaşam teknolojisi), Almanya’da Arbeit Physiology (Çalışma Fizyolojisi) adı altında bilimsel araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Yenilikçi düşünceleri ile öne çıkan bazı öncü mimarlar insan postürünü önemsemeyen tasarımcıların aksine  var olan koşulların sınırlarını zorlamışlardır. 1950’li yıllarda Le Corbusier suyun kaldırma kuvvetini kullanarak insan ergonomisine uyumlu bir şezlong geliştirmiştir (Vitra, 1996). 1987 yılında Jan Kaplicky adlı mimar, NASA için dinlenme birimi tasarlamıştır. Project 148 adlı bu tasarım, en az yerçekimi (Micro Gravity) hedefiyle bir form oluşturup, uzay yolculuklarında görülen kas erimesi semptomlarını azaltarak ergonomik olarak desteklemiştir (Field, 1999). Nottingham Üniversitesi Occupational Ergonomics Institute (Mesleki Ergonomi Enstitüsü)’nde geliştirilen Nottingham sandalyesi hareketli ve farklı açı gerektiren oturma tiplerine uyum sağlaması amacıyla tasarlanmıştır. Son dönemde ise Julius Panero ve Martin Zelnik içmimari ve insan etkileşimini araştırıp bulgularını kayıt altına almış ve önceki literatür çalışmalarından farklı olarak bir tür insan mobilya arayüzü oluşturarak zenginlik katmıştır (Atkinson, 2016). Lueder, R., Noro, K. ergonomi kounusunda ampirik çalışmalar yürütmüş ve Malcolm T. Cope mühendislik teknolojisinin olanaklarını kullanarak fotogrametri yöntemiyle ergonomik veri elde etme yoluna gitmiştir (Lauder ve diğerleri, 1994).  Bilgisayar programları ve vücut üzerine yerleştirilen sensörler kullanılarak yapılan elektromiyografi yöntemi de kasların yorulmalarının haritasını vermektedir. Günümüzde ise robot teknolojisinin ucuzlaması ve endüstriyel tasarımın da bu konuya önem vermesinin etkisiyle dış iskeletli destek (exoskeletal) adı altında kullanıcıyı daha fazla kavrayan ve aynı zamanda hareket olanağı da sunan robot benzeri sandalyeler üretilmektedir.  

Çalışmanın tam metni içinhttps://yapidergisi.com/

 


Ulusal Dergide Makale
Özcan, U., Berkin, G., (2010), “ Isıtma, Havalandırma, İklimlendirme Sistemlerinin Sürdürülebilir Mimariye Etkisi”, Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437), Sayı: 340, s:118.

Isıtma, Havalandırma, İklimlendirme Sistemlerinin Sürdürülebilir Mimariye Etkisi

Günümüz mimarlığı isteklere yanıt veren işlevsel yapı oluşturmanın yanında, bu yapılarda tasarlanmış olan mekânların, kullanıcılar için en verimli düzeyde konfor koşullarını sağlayan ortamlar olmasını amaçlamaktadır. İnsanları çevreleyen fiziki ortamda, biyolojik ve psikolojik etkenler bulunmaktadır; bunlar ısı, hava, nem, koku, ışık ve sestir. Tasarımı yapılan mekânlarda, herhangi bir durumdaki ya da belirli bir etkinlik halindeki bütün insanlar için, en verimli fiziki koşulların sağlanabilmesi, yapının tasarım aşamasında bütün bu etkenlerin dikkate alınmasıyla mümkün olabilmektedir. Günümüzde yaşanabilir mekânlar tasarlanırken elimizdeki en önemli kozlarımızdan biri teknolojidir. Kırsal ve az gelişmiş bölgelerden gün geçtikçe büyük şehirlere kayan insan nüfusu, dünyanın her ülkesi için çözülmesi gereken öncelikli sorun haline gelmiştir. Hızlı bir şekilde çoğalan nüfusa nitelikli arsa ile yanıt veremeyen şehirler, buna paralel olarak giderek sayıları artan yüksek binalara sahip olmuş; bir kısmı da, prestij ve güç gösterisi için yapılmaya başlanan binalar olarak bunlar arasında yerini almıştır. Ancak bu binalarda yaşamın sağlıklı devamı için teknolojiden yararlanılması şart olmuştur. İklim parametreleri her canlı gibi insan için de çok önemlidir. İnsan öncelikle bu soruna çözüm aramış ve iklimlendirme teknolojilerini geliştirmiştir. Isıtma- havalandırma ve sıhhi tesisat yöntemlerindeki gelişmelerin yanı sıra, iletişim ve güvenlik sistemlerindeki gelişmeler de şehirlerin çok katlı yapılaşmasında destekleyici etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlar her ortamda konfor istemekte ve bunu sağlamak için ücret ödemektedirler. Gelişen teknoloji, insanların ödedikleri ücretin karşılığında, en son teknolojinin ürünü olan konfor sağlayıcı ekipmanlarla yanıt vermektedir. Teknoloji, gereksinimlere yanıt verdiği sürece, insanlar yapılar yapmaya, sonra o yapıları yükseltmeye devam edeceklerdir; bunun sonucu olarak, bilgisayarlar tarafından denetlenen ve yönetilen binalara dünyanın her yerinde rastlanacaktır. Günümüzde öylesine gelişmiş sistemler kullanılmaktadır ki, neredeyse insan etkeni ortadan kalkmıştır. Bu tür yapılar yaygınlaştıkça, ilgi görmekte ve daha çok inşa edilir hale gelmektedir. Fakat, insanlar şehirlere yığıldıkça, insan doğadan her an biraz daha kopmakta, kendisine yaşayabileceği çevreden yalıtılmış ortamlar yaratmak istemekte ve teknolojiye sığınmaktadır. Gelecekte bu durumun ne düzeye kadar bu biçimde süreceğini kestirmek olası değildir. Ancak, görünen bir şey vardır ki, o da teknolojinin insanın gereksinimlerini karşılamak için durmadan gelişeceği.

Çalışmanın tam metni içinhttps://yapidergisi.com/

 


Kitaplar:

 

 

Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-430-054-7)
Shehata, M., Özcan, U., (2022),"Indoors Thermal Comfort In Mosques And Affectıng Factors", İçinde: Bardak, Selahattin (Ed.), 2022, Current Research in Engineering (ISBN: 978-625-430-054-7), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Indoors Thermal Comfort In Mosques And Affectıng Factors

The building industry’s demand has grown in proportion to the growth of the cities’ population. Since people spend 85-90 percent of their time indoors, it is has become crucial that their comfort levels are met. This comfort ranges from visual and physical comfort, all the way to thermal comfort as well. Simultaneously, the built environment has become the world’s largest energy consumer in the mission to provide the users with required comfort levels indoors, accounting for 40-50 percent of global resources, and this has caused many drawbacks to the environment such as depletion of resources and pollution. With urbanization and the booming of the industrial industry, the need for buildings that meet the community’s spiritual needs, such as Mosques, has also increased. Mosques have been an essential structure to Muslim communities as mosques have been utilized for a variety of purposes,
including prayer (salah), remembrance of Allah’s name (dhikr), reading the Quran, religious classes (madrassa), and many other social and charitable activities. Therefore, mosques in particular require special attention when it comes to achieving indoor comfort levels in order to achieve a sense of
peace, quiet, and a spiritual state for the worshipers. Being the center of Muslim communities and significantly to the social aspect of sustainability, mosques are often accompanied by high-quality construction and architectural works. However, it has been observed that the environmental aspect of sustainability and energy efficiency have been ignored for many years. Studies on contemporary mosques have shown that modern-day mosques consume an excessive amount of electricity, and despite the high operational costs, low levels of comfort in terms of indoor temperature and humidity have been detected. On the other hand, it is also visible that historic mosques seem to meet the comfort levels of worshipers, especially thermal comfort, in a superior manner than recently build contemporary mosques. The goal of this study is to investigate the link between energy efficiency and indoor thermal comfort in contemporary mosques, as well as to identify potential solutions and variables to consider when constructing a mosque in today’s environment.

Çalışmanın tam metni için,https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/Engineering2_5.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7793-99-5)
Özcan, U., Arslan, Z.,(2021),"Raylı Sistem Yapılarında Fonksiyonel Esneklik", İçinde:Arapgirlioğlu, Hasan (Ed.), 2021, Güzel Sanatlarda Araştırma ve Değerlendirmeler (ISBN: 978-625-7793-99-5),Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Raylı Sistem Yapılarında Fonksiyonel Esneklik

20. Yüzyılda endüstrinin gelişmesi ile kentlerde fabrikalar kurulmaya ve kırsaldan kentlere göç başlamıştır. Nüfusu giderek artan ve teknolojisi gelişen kentler metropol şehirleri oluşturmuştur. Metropol şehirlerdeki hızlı ve plansız büyüme, kırsala doğru genişleme kent içi ulaşımı gündeme getirmiştir. Tarih boyunca insanlar için bir gereksinim olan ulaşımın serüveni tekerleğin icadı ile başlamış atın evcilleştirilip yük taşıma ve ulaşım için kullanılmasıyla devam etmiştir. Fransız fizikçi Blaise tarafından ilk atlı toplu taşıma aracı geliştirilmiş ve daha sonraki yıllarda bu araç Omnibus adını almıştır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ulaşım motorlu taşıma araçlarıyla sağlanmaya başlanmıştır. Fakat otomobil sayısının artması ve yoğun yapılaşma trafik problemlerini ortaya çıkarmış ve toplu taşıma sistemine olan önemi arttırmıştır. Ulaşımda oluşan sorunlara çözüm olarak 1850 yılında Charles Pearson tarafından Londra’da kömürle çalışan ilk metro fikri ortaya atılmış ve 1863 yılında Paddington ve Farrington arasında faaliyete başlamıştır. İlk kez madenlerde maden yüklü vagonları çekmek için kullanılan raylı sistemler Sanayi Devrimi’nden sonra buhar makinesi ve içten yanmalı motorlarla çalışmaya başlamıştır. Teknolojinin gelişmesiyle enerji kaynaklarını koruyup çevreye zehirli gaz salınımının azalmasını sağlayarak sürdürülebilir şehirler oluşmasına katkı sağlayan elektrikle çalışan metrolar geliştirilmiş ve ilk elektrikli metro 1890 yılında Londra’da kullanılmıştır. İstanbul’da bulunan Karaköy-Beyoğlu arasında 1875’te açılan Tünel en eski ikinci metrodur. İlk zamanlar insanların güven duymadığı, günümüzde dünyada 180’den fazla bulunan metro sistemleri günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Yer altında inşa edilen metrolar şehirlerde ki yol ve yapı sıkışıklığından etkilenmemekte ve tasarım aşamasında güzergahı belirlenmiş farklı hatlarda hizmet vermektedir. Kendi güzergahında kesintisiz ulaşım sağlayan metrolar, metropol şehirlerde yaşayan insanların en büyük sorunu olan hız, zaman ve kolay ulaşıma çözüm olmuştur. Metroların yer altında duracakları yerlerde istasyonları bulunmaktadır. Metro istasyonları kentle ilişkisi kesilmiş, her gün binlerce insana hizmet veren kamusal alanlardır. İstasyonların yer altında kapalı mekanlar olması yolcularda saldırganlık, korku, güvensizlik ve klostrofobi gibi psikolojik yönden olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Metro yolculuğunda diğer ulaşım araçlarında olduğu gibi yolcular kenti izleyemedikleri ve hangi istasyonda bulunduklarını algılayamadıkları için panik olabilmektedirler. İnsanlar üzerindeki bu psikolojik sıkıntıları engellemek ve güven duygusunu aşılamak, metro istasyonlarını boş mekanlar olmaktan çıkarıp kendi kimliklerini kazandırmak ve kente katılmasını sağlamak amacıyla fonksiyonel esnekliğe sahip alanlar oluşturulmaktadır. Fonksiyonel esneklik bir mekanın birbirinden farklı işlevleri aynı anda barındırması olarak tanımlanabilir. Geniş dolaşım alanlarına sahip olması istasyonların farklı işlevleri bir arada bulundurmasını elverişli hale getirmektedir. Metrolara farklı işlev yüklemede sanat ön plana çıkmaktadır. Metro istasyonlarının bulundukları yerin özelliklerini yansıtacak şekilde tasarlanması, sanat eserleri sergilenmesi ile sadece bir ulaşım aracı olmaktan çıkıp kentin dokusuna ortak olması, soyutlaşmaması ve kendine ait karakterinin oluşması amaçlanmaktadır. Böylelikle yolculara gündelik hayatlarında bir müzeye gelmiş izlenimi uyandırarak sanat herkes için erişilebilir hale getirilmektedir. Ulaşımla birlikte müze görevi de gören bu istasyonlar turistlerin ulaşımdan çok gezip görmek amaçlı uğrak mekanları olmaktadır. Günümüzde özellikle metropol şehirlerde yaşayan insanlar doğaya özlem duymaktadır. Temiz hava, yeşil alanlar insanların en büyük gereksinimleri haline gelmiştir. İnsanların gün içerisinde en çok kullandıkları alan olan metro istasyonlarına gelişen teknolojiyle ve farklı tasarımlarla gün ışığının girmesini sağlayıp yeşillendirme çalışmaları yapılarak istasyonların daha ferah ve konforlu hale gelmesi, yolcuların yolculuk yaparken doğayla etkileşim içinde olmaları amaçlanmaktadır.

Çalışmanın tam metni için, https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/gsf_6.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7411-53-0)
Özcan, U., Arslan, Z.,(2021),"Tarihi Dokularda Yeni Yapılaşma (Dolgu Cephecilik)", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt I (ISBN: 978-625-7411-53-0), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Tarihi Dokularda Yeni Yapılaşma (Dolgu Cephecilik)

İsveç’te düzenlenen Birleşmiş Milletler Konferansı’nda ortaya çıkan sürdürülebilirlik kavramı gelişmekte olan ekonomi ve sanayiye bağlı olarak gerek duyulan enerji kaynaklarının, dengeli kullanımını sağlayarak günün nesline ve gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya sunmayı amaçlamaktadır. Yaşam, sağlık, ekonomi, kültür, mimari gibi farklı birçok konuyu ele alan sürdürülebilirlik kavramı ‘var oluşunu devam ettirebilme’ anlamına gelmektedir. Sürdürülebilir mimari ise önceki mimari yaklaşımları da kapsayarak yapının, bulunduğu coğrafyanın iklimine ve maruz kaldığı tüm çevresel faktörlere rağmen varlığını sürdürebilmesi olarak tanımlanabilir. Fakat şehirlerde ki nüfus artışı, çarpık kentleşme bu durumu daha da zorlaştırmaktadır. Bu yapıların varlığını sürdürebilmesi bulunduğu toplumun tarihinin, kültürünün gelecek nesillere aktarılması açısından önemlidir. Bu kültürel yapıların başında şehrin kimliğinin oluşumunda büyük etkisi olan tarihi yapılar gelmektedir. Tarihi yapılar yapıldıkları dönemin sosyal, ekonomik durumunun yanı sıra döneminin mimari üslubu hakkında da gelecek nesilleri bilgilendirmekte ve yeni mimari yaklaşımlara kaynak oluşturmaktadır. Bu nedenle tarihi yapıların yıkılıp yeniden yapılması yerine sürdürülebilirliğini sağlayan müdahalelerde bulunulması, tarihi dokularda yeni yapılaşma ile onların yeniden hayat bulmalarını ve eski önemini kazanmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda yapıların yıkılıp tekrardan inşa edilmesiyle doğaya salınan karbondioksit ve atık malzeme oluşumu engellenmiş veya azaltılmış olunur. Tarihi dokularda yeni yapılaşma, tarihi binalarda ek yapı, dolgu (infill) ve cephecilik (facadism) yöntemleriyle gerçekleştirilebilir. Tarihi Binalarda Ek Yapı; zarar görmüş veya yüklenilmiş işleve yetersiz kalan tarihi binalara ihtiyaca, tasarımcıya göre formu, konumu, şekli belirlenen eklerdir. Tarihi bina ile ek bina arasındaki etkileşimin bulunduğu bölgeye arayüz denmektedir. Onur, ek yapıları konumuna göre ‘yatay, düşey, toprak altında ve karma’ olarak dörde ayırmış daha sonra buna ‘arada’ konumu da eklenmiştir. Rush ise tarihi bina ile ek yapı arasındaki ilişkiyi bitişik, ayrık, iç içe geçmiş, bütünleşik ve bağlantılı olarak kategorize etmiştir.

Çalışmanın tam metni için, https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/mimarlik1_6.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7411-53-0)
Özcan, U., Öztürk, P.,(2021),"Çağdaş Kerpiç Yapı Örneklerinde Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt I (ISBN: 978-625-7411-53-0), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Çağdaş Kerpiç Yapı Örneklerinde Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi

Günümüzde yaşanılan, ekonomik sorunlar, sağlıksız yapılaşmalar ve kapasitesini aşmış kent hayatı ve her geçen gün daha da artan yapı ihtiyacı, çözüm gerektiren ciddi bir meseledir. Hızla gelişen endüstri ve yüksek teknolojinin bedeli olarak dengesi bozulan bir doğa ve doğanın onaramadığı, geri dönüşü olmayan çevre kirliliği ile yüz yüze kalınmıştır. Yaşanılan bu olumsuz durumlar, günümüz ve gelecek canlı hayatının sürdürülebilirliği için, kullanımı sırasında en az enerji ile kullanıcısına konfor koşullarını sağlayabilen, çevresi ile uyum yakalayan, ekolojik malzemelere ilgiye neden olmuştur. Yapı tasarlanırken birçok süreç gerçekleşir. Bir yapı oluşumunda amaç sadece bir yapı kabuğu oluşturmak olmamalı aynı zamanda yapı kullanıcısı ve çevreye etkileri gözetilmeli, sürdürülebilir özellikte olmasına öncelik verilmelidir. İnşaat uygulamaları ve endüstrilerinin kirliliğe neden olmaması için; karaya, denize ve havaya çok az etki etmesi gerekir. Bu nedenle; yerel inşaat malzemeleri ve yerel iş gücü tercihi, ulaşımın kirlilik etkilerini sınırlar. Doğal yaşam alanlarını korumak ve ihmal edilmiş veya kirlenmiş manzaraları iyileştirmek, önceki nesillerin neden olduğu zararları tersine çevirebilir. Kullanılan tüm kaynakların planlı bir değişimi olmalıdır. Bunlar sürdürülebilir kalkınmanın özellikleridir. Bir yapının üretiminden, kullanım ömrünü tamamladıktan sonraki bertarafına kadar geçen süreçte çevreye zarar vermeyen malzemeler belirlenmelidir. Günümüzde sürdürülebilir yapı oluşumunda doğal, biyolojik olarak parçalanabilir ve geri dönüştürülebilir malzeme tercihi giderek daha yaygın hale gelmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim; sürdürülebilir kalkınma ve çevresel kaynakların korunması açısından büyük önem taşır. Sürdürülebilir yapı elde etmek için özellikle malzeme ve uygulama teknikleri belirlenmesi hususunda; ekonomik, sosyal ve çevresel faktörler için eşit uyum gözetilmelidir. Çalışmada bu paralellikte belirlenen, doğal bir yapı malzemesi olan kerpicin sürdürülebilir mimari için uygunluğu değerlendirilmiş ve çağdaş kerpiç yapı örnekleri üzerinde yorumlanmıştır.

Çalışmanın tam metni için, https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/mimarlik1_6.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7411-75-2)
Özcan, U., Babacan, B.,(2021), "Adaptive Reuse Of Industrial Buildings Within The Framework Of Sustainability And The Concept Of “Loft”", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design May 2021 Volume 1 (ISBN: 978-625-7411-75-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Adaptive Reuse Of Industrial Buildings Within The Framework Of Sustainability And The Concept Of ''Loft''

Buildings have different service lives that can vary according to their manufactural material. Nonetheless, this period of time may change depending on usage, maintenance-repair conditions, and preservation. Historic buildings are also among the most important cultural assets that should be preserved. Some buildings, although still standing without being damaged, are sometimes not able to sustain their old function. In such cases, adaptive reuse of these buildings is of great importance in terms of economic, social, and environmental sustainability. In this study, while addressing the points to take into consideration during adaptive reuse, the transformation of industrial buildings into “Loft” type residences in the USA, that reached the present day from the industrial revolution is also analyzed with examples.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/architectureV1-1_2.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7342-75-9)
Özcan, U., Sevgın, M.T., (2021),"Evaluation Of The Effects Of Green Roof Systems On Urban Life Quality",İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design, (ISBN: 978-625-7342-75-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Evaluation Of The Effects Of Green Roof Systems On Urban Life Quality

Consumption, which has increased through economic development as a result of industrial and technological developments, increases our need for renewable energy sources. Drugs were developed with various treatment methods and increases in people's life expectancy were observed with these developments. The rapid construction due to the decrease of resources each passing day and population growth has caused environmentally friendly and energy-effective construction to become important. Many studies are carried out today in the development of environmentally friendly and energy-efficient building designs. It is thought that one of the ways that urbanization adapts to the natural environment is possible by expanding the effect of the need for green area on design concerns. Green areas are known to be very important in biological and psychological terms on humans. Therefore, applications ought to be made to meet the green space requirements in urban areas. Greening vertical surfaces, terraces and roofs will be an alternative to the ground in the developing and squeezed urban texture. On roof surfaces, providing the need for green space means contributing to the urban ecosystem (creating a more livable environment), as well as providing alternative opportunities to meet people's physiological and psychological needs. The presence of a natural texture, that people can reach right next to them, allows for the break of congestion and artificial environmental stress. Green roof systems are ecologically, economically and socially important in this respect. Green roofs are sustainable applications that provide solutions and alternatives such as ecological improvement in urban areas, management of rain and wastewater, increase in insulation performance, reduction of urban heat island impact and providing recreation area. In this study, the definition of the concept of green roof, the progress it has made in the historical process and the benefits of green roofs to the city and life in the context of sustainability (ecologically, economically and socially) were evaluated. Within the scope of these evaluations, improvements in urban quality of life in the case of green roof applications on the flat roofs of industrial sites located in the İkitelli Industrial Zone will be evaluated. In the conclusion part, the implications of this assessment will be discussed.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/Architecture-Planning-and-Design-V3.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7342-93-3)
Özcan, U., Aydın, M., (2021),"İslam Sanatında Geometrik Desenler Ve Çağdaş Mimari Yapılardaki Yansımaları", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt 2 (ISBN: 978-625-7342-93-3), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

İslam Sanatında Geometrik Desenler Ve Çağdaş Mimari Yapılardaki Yansımaları

Geometrik desenler mimari eserlerde çini kündekari ahşap ve taş oyma şeklinde, kitabi sanatlarda cilt, tezhip vb. olarak kullanılan bir süsleme ve bezeme unsurudur. Tarihin hemen her döneminde kullanılan geometrik desenlerin izlerine, ilk olarak İslam öncesi uygarlıklarda rastlanmaktadır. Hatta bazı desenlerin, farklı zamanlarda farklı bölgelerde uygulanmaya devam ettiğine dair örnekler mevcuttur. Geometrik desenlerin gelişmesi ve uygulanması islam medeniyetinde gerçekleşmiştir. Geometri alanındaki gelişmeler, geometrik süsleme kompozisyonlarını da geliştirmiştir. Şüphesiz İslam sanatı öncesinde de geometrik desenleri farklı kültür ve coğrafyalarda görmek mümkündür. Mesela Antik Mısır, Sümer gibi medeniyetlerde, günümüze ulaşan materyallere göre süslemeler, gelişmiş geometri bilgilerine göre daha basit olup düz ve kırık çizgilerin kesişiminden ibaret olan baklava dilimi, zikzak gibi desenlerdir. Sonrasında Roma sanatında özellikle zemin döşemesinde görülen geometrik süslemeler, devamında erken İslam sanatındaki süslemenin de karakterine sirayet etmiştir. Geometrik desenler, İslam dünyasının sanat ve mimarisinin temel özelliklerinden birini oluşturmaktadır. Desenlerin çok geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Minyatür ve yazma eserleri gibi kitabi sanatlarda, mimari yapıların taçkapıları ve portallar, geometrik süslemelerin en fazla kullanıldığı yerlerdir.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/mimarlik-cilt2-V3.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7319-33-1)
Özcan, U., Çiftçi, Z.S., (2020),"Günümüzde Deniz Müzeleri", İçinde: Demırarslan, Sibel (Ed.), 2020, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Teori ve Araştırmalar II Cilt 2 (ISBN: 978-625-7319-33-1), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Günümüzde Deniz Müzeleri

Müze kavramı, geçmiş dönemlerde ve günümüzde her zaman çok önemli bir konuma sahip olmuştur. İnsanın tabiatında olan özelliklerinin sonucu olarak toplama, biriktirme ve daha sonra bunlarla koleksiyon oluşturarak meydana gelmeye başlamıştır. Geçmişteki tarihimiz, durumumuz hakkında bilgi almayı sağlamanın yanı sıra, medeniyetlerin gelişiminde çok önemli bir işlevi yerine getirmiştir. Müze kavramının verdiği “eğitim” misyonu ile önemli bir konumda olan nesillerin geçmişini öğrenerek, benimseyerek geleceği hakkında yorumlama yapmasına, daha sağlam temellere dayalı hedefler koymasına yardımcı olmaktadır. Yani aslında, müze kavramı sandığımızdan çok daha fazlasıdır. Müzeler artık topluma şekil veren sosyal, politik ve bilimsel akımları ve bu değişme güçlerinin geleceği nasıl etkilediğini araştırmaktadır (Emeksizoğlu, 2007). Müze kavramı, çok geniş bir kavram olduğu için sayıca çok fazla çeşidi de bulunmaktadır. Bu çeşitlilik arasında, çalışma alanımızı oluşturan deniz müzeleri ön plana çıkmaktadır. Bunun sebebinin, denizciliğin, deniz kültürünün ulusal kimliği, benliği ifade etmesinden kaynaklandığını söylemek mümkündür. Deniz demek, tarih demektir. Denize kıyısı olsun olmasın her ulusun denizle mutlaka bir ilişkisi olmuştur. Bu tarihin korunup saklanabilmesi için de deniz müzeleri oluşmaya başlamıştır. Denizcilik ve deniz kültüründen bahseden deniz müzeleri de bu sebepten dolayı büyük önem taşımaktadır.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/mimarlik2_2.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7884-55-6)
Özcan, U., Naiboğlu, D., (2020), "Curtain Wall Systems And Materials Used In Curtain Wall Systems", İçinde: Şatır, Seçil (Ed.), 2020, Academic Studies in Architecture, Planning and Design – II (ISBN: 978-625-7884-55-6), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Curtain Wall Systems And Materials Used In Curtain Wall Systems

Curtain walls,with the emergence of the industrial revolution, these systems can be said to have emerged as new construction systems as the result of the development of structural elements such as steel, glass, and concrete.Curtain wall systems defined as building components that are installed independently from the elements of the structures to which they are attached, connecting its load and the loads on it to the main structural system with fasteners and protecting the building from external influences. These systems, which generally consist of horizontal and vertical profiles, are anchored to the structural elements of the building and fulfill all the features of an exterior wallin the same way, continuously, spontaneously or in combination with the structure, creating a cover that does not contribute to the main structure such as loading and stabilizing, they are qualified as all of the filled building elements between them. Curtain wall systems are usually constructed using aluminum and glass materials except for a few different building elements. Aluminum material is a highly preferred material in these systems as it is easily shaped, resistant to natural events, robust, and economical. Curtain walls are widely used today on the facades of high-rise buildings for reasons such as aesthetic appearance, ease of installation, high production standard, heat ,and water impermeability.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/Architecture_yayin_1.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-625-7884-70-9)
Özcan, U., Güler, B., (2020), "Depremlerin Kentin Kaderindeki Rolü- ERZİNCAN", İçinde: Yardımlı, Seyhan (Ed.), 2020, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Akademik Çalışmalar – II (ISBN: 978-625-7884-70-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Depremlerin Kentin Kaderindeki Rolü- ERZİNCAN

İnsanoğlu, yaşamı boyunca kaderini değiştirecek pek çok olayla karşılaşmıştır. Kimi zaman yerküre, insanı hayal kırıklığına uğratacak sel, kasırga, kuraklık, salgın hastalıklar vb. afetlerle anılır hale gelmiştir. Deprem ise en yıkıcı ve en can alıcı olanlarından biridir. Erzincan’da olduğu gibi bazı depremler şehirleri yerle bir etmiş ve şehrin tüm tarihi dokusunu silmiştir. Erzincan yıllar boyu birçok deprem yaşamış, kent tarihinin belirli dönemlerinde yıkımı büyük olan depremlere şahitlik etmiştir. Bu durum, şehir yerleşim düzenini etkilemiş, şehir merkezinin kaymasına sebep olmuştur. Depremlerin ardından, halkın bir kısmı şehirde yaşamaya devam ederken, bir kısmı da göç etmiştir. Fakat şehir nüfusunun çoğunluğunu depremlerde kaybetmiştir. Dolayısıyla depremin kent kaderini belirlemede etkin rol oynadığı söylenebilir. Erzincan özelinde durum ele alındığında, şehrin küllerinden yeniden doğan zümrüdüanka gibi bir varoluş mücadelesi verdiği söylenebilir. Bu çalışmada, doğal afet çeşitleri ve öncelikli olarak deprem kavramı ele alınmıştır. 1939 Erzincan depremi sonrasında çıkartılan ilk afet yönetmeliğine değinilmiş, geçmişten bugüne kronolojik olarak afet yönetmeliklerine yer verilmiştir. Erzincan ilinin coğrafi konumu ve özellikleri incelenerek, kentin geçirdiği iki büyük deprem değerlendirilmiştir. Depremde hasar gören yapılardan bazıları, plan, kat sayısı, yapı yüksekliği gibi veriler üzerinden incelenmiştir. Depreme karşı dayanıklılıkta mimari tasarımın ve mimarın rolü irdelenmiştir.

Çalışmanın tam metni için, https://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/mimarlik_tr_yayin_1.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-605-7852-92-2)
Özcan, U., Dağdeviren, Z.S.,(2019), "The Revitalization Of  Urban Ruined Regions By Sustainable  Design Thought Bronx / NY Sample", İçinde: Kaya, Latif Gürkan (Ed.), 2019, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design – Summer, 2019 (ISBN: 978-605-7852-92-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

The Revitalization Of  Urban Ruined Regions By Sustainable  Design Thought Bronx / NY Sample

In big cities, the urban ruined and the area that has a better socio-economic condition can be juxtaposition however urban life continues independently of each other. Wealthy and poor regions separate as social and physical especially as from the end of the 20th century. The concept of urban ruined especially has emerged intensively after 1960, as a result of failure to development of protection policies for the neighborhoods that had atrophied in the city center in parallel with the growth of the city. (2) Moreover, not only poverty regions are urban ruined areas but also developed metropolitan cities are able to become urban cavity areas. Because urban areas that have undergone disasters or wars, historical city centers that have lost their current functions and abandoned, industrial and port settlements that have out of use and located within the city had stayed out of everyday life and has grown irregularly.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/ing_5.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-605-7852-93-9)
Özcan, U., Güngör, S.,(2019), "Geleneksel Türk Evi ve Yapısal Özellikleri", İçinde: Kaya, Latif Gürkan (Ed.), 2019, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler - 2019 Haziran (ISBN: 978-605-7852-93-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Geleneksel Türk Evi ve Yapısal Özellikleri

İnsanoğlunun yaratılışından beri, her toplum doğa olaylarından, iklimsel koşullardan ve çeşitli tehlikelerden korunmak için bulunduğu dönemin koşulları ve bölgenin özellikleri çerçevesinde yaşamlarını sürdürebilecekleri ve gereksinimlerini karşılayabilecek niteliklere sahip mekânlar oluşturma eğiliminde olmuştur. Toplumsal gelişme ile birlikte oluşan yeni yaşam biçimi, değişen üretim ortamı, yeni ihtiyaçlar ve istekler doğrultusunda barınma kavramına bakış açısının değişmesi mimarlık üretiminde farklılaşmayı beraberinde getirmiştir. Böylece, yeni yaşam koşullarına yanıt verebilecek mekan kurgusuna ve yapısal özelliklere sahip konutlar geliştirilmiştir. İnsanın kendini güvende hissedebileceği ortamı tesis eden ve temel yaşamsal ihtiyaçlara göre şekillenen konut mimarisi, insanlığın başından günümüze dek değişen yaşam biçimleri, gelişen teknolojik imkânlar, oluşan yeni ihtiyaçlar ve beklentiler ile birlikte sürekli bir gelişim ve devinim içerisinde olmuştur. Kent ve toplum kimliğinin oluşumunda önemli bir misyon üstlenen geleneksel Türk konut mimarisi, toplumsal yapı, kültürel değerler, sosyal eğilimler, inanç sistemleri ve tarihsel birikim ile biçimlenerek toplumsal, sosyal, kültürel ve tarihsel boyutlarıyla dinamik bir olgu olarak varlığını yüzyıllardır sürdürmektedir.  

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/Webkontrol/uploads/Fck/mimar.pdf

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-605-7631-55-8)
Özcan, U., Erol, İ.,(2019), "Metro Museums and Evaluation of Samples", İçinde: Atik, Atilla,  Kaya, Latif Gürkan ve  Abbasova, Sehla (Ed.), 2019, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design - March 2019 (ISBN: 978-605-7631-55-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Metro Museums and Evaluation of Samples

Individuals have always been in contact with transportation since prehistoric times to the present day in order to meet the certain needs and to discover the environment. In parallel with many developments in the world the developing transportation systems have geographically linked the cities, countries and continents; it has accelerated the transfer of knowledge and cultural interaction. Increasing the awareness of the metro systems which have become a transportation culture in the society and to ensure a cultural and scientific connection between the past and the future the metro museums are very significant where the people will be able to reach the various information, in addition, it is also important for sustainable social development and strengthening of cultural ties.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/haber/haber/mart-2019-uluslararasi-akademik-kitaplar

 


Uluslararası Kitap Bölümü (ISBN: 978-605-7631-54-1)
Özcan, U., Caştur, Ş.N.,(2019), " Spor Kompleksi Yapılarının Kültür Yapılarına Dönüşümü/ Avrupa Örneği", İçinde: Atik, Atilla, Kaya, Latif Gürkan ve  Abbasova, Sehla (Ed.), 2019, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler - Mart 2019 (ISBN: 978-605-7631-54-1), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.

Spor Kompleksi Yapılarının Kültür Yapılarına Dönüşümü/ Avrupa Örneği

Evrende var olan her şeyin bir yaşam döngüsü vardır, dolayısıyla yapılarında bir yaşam döngüleri vardır. Söz konusu bu yaşam döngüsünü üç başlık altında inceleyebiliriz. Bu evreler yapı öncesi evre, yapı evresive yapı sonrası evre olarak sıralanabilir. Literatür incelendiğinde bu üç evrenin toplamına Yapı Yaşam Döngüsü adı verildiği görülebilir. Yapıların bazıları söz konusu evreleri tamamladığında çeşitli çevresel, fiziki ve hatta konumları itibari ile sosyal problemler oluşturabilmektedirler. Bir yapının yeniden işlev kazandırılıp kullanımı ile ekonomik, çevresel ve sosyo - kültürel sürdürülebilirliğine katkı sağlanabilir. Bu çalışmada, yapıların eskime, terk edilme nedenleri incelenmiş yeniden işlev kazandırılmış spor kompleksi yapılarının kültür yapılarına dönüşümü  Avrupa'da bulunan örnekler üzerinden incelenmiştir.

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.gecekitapligi.com/haber/haber/mart-2019-uluslararasi-akademik-kitaplar

 


Bildiriler:

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2019 / İzmir / Turkey)
Özcan,U., Duran,G., Erdinç, J.,(2019). Çok Katlı Bina Kavramı ve Konut İlişkisi, International Design and Engineering Symposium Sustainability, Innovation, Production, 10-12 October, / İzmir / Turkey. 

Çok Katlı Bina Kavramı ve Konut İlişkisi

Sanayi devrimiyle birlikte dünya dengesi değişmiş zirai çalışma alanları cazipliğini sanayileşmeye kaptırmıştır. Bu gelişmeler öncülüğünde kırsaldan şehre göç başlamıştır. Bu göç beraberinde hızlı, orantısız bir şekilde şehirleşmenin artmasını ve bunun beraberinde barınacak alan ihtiyacını arttırmıştır. Arazi, fiyat - kullanım oranı ve arz - talep dengeleri bakımından ulaşılabilir olmaktan çıkmış bu durum yatay mimari yerine dikey mimari ihtiyacını doğurmuştur. 1800’lerden itibaren artan imkânlar, gelişen teknolojiler insanlar üzerinde farklı ihtiyaçlar ve istekler doğurmuştur. Bu gelişmeler insanlığın temel ihtiyaçlarından biri olan yaşama ve çalışma alanlarını tasarlarken de etkili olmuştur. Çok katlı yapı tasarımı böylelikle tarih sahnesinde yerini almaya başlamıştır. Çok katlı binalar başlarda çalışma ve ofis alanı olarak kullanılırken daha sonraları konut olarak ve kompleks yapı projeleri olarak ihtiyaçlara cevap vermeye başlamıştır. Şehir nüfuslarındaki hızlı artış beraberinde yoğun bir yapılaşmayı da getirmiştir. Çok katlı yapıları kullanmaya iten diğer bir sebep ise artan bina yoğunluğunda yeşil alanların azalmasıdır. Yapılaşma dikey doğrultuda olduğu için insanların konut ve iş ihtiyaçları taban alanı daha az alanlarda karşılanıp daha fazla yeşil alana yer verme imkânı tanımıştır. Konut, insanın ihtiyaçlarını üretmeye başladığı dönemden itibaren ortaya çıkan en önemli gereksinimlerden biri olmuştur. Zamanımızın büyük kısmını geçirdiğimiz yaşam alanı olması ve bu bağlamda, konut ile insan arasındaki bağın duygusal boyutu nedeniyle, üzerinde en çok düşünülen unsurların başında gelmiştir. Konut formu, ilk çağdan günümüze kadar barınma ihtiyacı ön planda tutularak, gelişen siyasi, ekonomik, teknolojik ve sosyal güçler ile birlikte değişim ve dönüşüm sürecinde önemli aşamaya ulaşmıştır. Yaşanan ekonomik ve politik gelişmeler ile birlikte toplumsal yaşam, konut ve konut alanlarında değişim tetiklenmiştir. Bu bağlamda mağaralar, barınaklar, ahşap kulübeler, villa ve müstakil konutlar, sıra evler, apartmanlar ve gittikçe yükselen gökdelenlere kadar ulaşan bir tarihsel süreç bulunmaktadır. Bu süreç; mekânsal, sosyal, kültürel, ekonomik ve kimlik açısından önemli kazanç ve kayıpları da beraberinde getirmiştir. 20. yüzyılın sonlarına gelindiğinde teknoloji odaklı modernizmin etkisinde sermaye ürünü haline gelip metalaşan konut yapılarının artmasıyla, ev kavramı ulaşılamayan bir arzu nesnesi haline gelmiştir. Bu bağlamda, "yuva" üzerine bir takım psikolojik araştırmalar gerçekleştirilmiş ve birbirine benzer oranlarda çıkarımlar doğmuştur. Bu çıkarımlar, bireylerin zihninde yer edinen ve konutun geçmişten günümüze taşıdığı kültürel değerlerin niteliklerini belirtmektedir. Günümüzde yuva kavramı, bu alanlarda ele alınsa da, bireyselliğin artması ve yaşam koşullarının değişmesiyle sadece fiziki mekân olarak kullanılan konutların sayısında ciddi bir artış olmaktadır. Bu durum çok katlı konut yapılarının gelişmiş kent siluetlerinde yerini almasının yanında, birey ve yaşamı üzerindeki etkileri bakımından mimarlık ve disiplinler arası alanlarda tartışmalar doğurmaktadır. Bu tür çok katlı konut binalarını dünyanın birçok kentinde de görmek mümkündür.

Çalışmanın tam metni için, 

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2019 / Ankara / Turkey)
Erdinç, J.,Özcan,U., Duran,G., (2019). Yarı Prefabrikasyon Ahşap Paneller Ve Lamine Kirişler İle Üretilen Ekolojik Yaklaşımlı Konut Tasarımı Ve Uygulaması: Sincap Evler Projesi, 3rd International Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 10-12 October, / Ankara / Turkey.

Yarı Prefabrikasyon Ahşap Paneller Ve Lamine Kirişler İle Üretilen Ekolojik Yaklaşımlı Konut Tasarımı Ve Uygulaması: Sincap Evler Projesi

Dünya nüfusunda, buna paralel olarak da üretim ve tüketim faaliyetlerinde gerçekleşen hızlı artış, ulusal ve uluslararası düzeydeki çeşitli alanlarda çevre koruma hedefli acil tedbirlerin alınması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Çevreyle uyumlu, dönüştürülebilir hammadde çıktılarının üretildiği, sosyal sorumluluk anlayışına sahip sürdürülebilir kalkınma modelleri, çevre sorunlarının ortadan kaldırılmasında hem üretim hem de tüketim kalıplarının değiştirilmesi konuları önem kazanmaktadır. Nüfus artışının meydana getirdiği en önemli çevre sorunlarından biri, konut gereksiniminin yaşam kalitesine uygun olarak karşılanamamasıdır. Prefabrik konut üretimi, endüstriyel üretime kazandırdığı olanaklar ile inşaat endüstrisini ilgilendiren önemli bir tasarım konusudur. Bu çalışmada, Tekirdağ kırsal gelişme bölgesinde tasarlanan ve uygulanan, ahşap panel ve lamine kiriş üretimi ile yarı prefabrik evlerden oluşan bir yerleşim olan Sincap Evler projesinin potansiyeli araştırılmıştır. Çalışmanın amacı gelecekteki ahşap prefabrik üretimi ve endüstrisinin daha verimli üretim yolları bulabilmesine yardımcı olabilecek, ahşap prefabrik konut ürünleri, sistem ve işletmelerine bütünsel bir bakış açısı sağlamaktır. Araştırma yöntemi olarak projenin tasarım ve imalat süreci dokümanları incelenmiş ve projenin analizi yapılmıştır. Stratejik eylemlerin hayata geçirilmesinin, prefabrikasyonun konut tasarımı ve üretimine katkılarının sürdürülebilirlik ve çevre koruma yaklaşımlı niteliklerini artırdığı görülmüştür. Prefabrik konutların, daha geniş mimarlık mesleği ve inşaat endüstrisi için inovasyon, araştırma ve pazarlamadaki rolünün gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Çalışmanın tam metni için, 

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2019 / Berlin / Germany)
Özcan,U.,Ürük,Z.,(2019). Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı, III. International Social Sciences And Humanities Berlin Conference, 02-05 May, / Berlin / Germany. 

Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2019 / Trabzon / Turkey)
Özcan, U., İslamoğlu, A.K.K.,(2019), Solar Energy Use in Architectural Design, International Civil Engineering & Architecture Conference, 17-20 April, Trabzon / Turkey.

Solar Energy Use in Architectural Design

After the creation of the human beings, the first thing to be needed was the need for sheltering and this was the historical begining of housing typology. The houses that were firstly built in order to be protected from physical environment, later with the development of technology and the change of the level in comfort has also changed the dimension. The time period when housing typology has changed most had been realized in the period called the Industrial Revolution. With the Industrial Revolution, mechanization has entered our lives, technological discoveries emerged and has shaped social-economic structure of the whole World. The arose of factories and workers housing in this period, the fast and economical production of buildings has been seen as the first and main target. For the structures that were built fastly and without any plan the fossil fuel had been used as a fuel which later began to harm the environment and human health. With the increase in the health and enviromental problems, the nations firstly had to take national later international restrictive decisions. At international congresses and meetings, the topic of using and producing the renewable - alternative energy sources instead of fossil fuels has been issued and agreed by the international. According to the searches that are carried out during this period the sun has come to the fore as the highest renewable energy source. Solar energy does not contain harmful substances in fossil fuels and it offers higher possibilities for use capacity and efficiency. To achieve sustainable structure, it is necessary to provide the maximum degree of benefit from renewable energy sources with solar energy. In this study, to build sustainable structures that are not intended to harm the natural environment, the sun which is the most important source of renewable energy is examined through the criteria for using it in architectural design.

Çalışmanın tam metni için, http://www.icearc2019.com/

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2018 /  Istanbul / Turkey)
Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Mimari Tasarımda Endüstriyel Ahşap Yapı Elemanları, II. International Symposium On Multidisciplinary Academic Studies, 16-17 November, Istanbul / Turkey.

Mimari Tasarımda Endüstriyel Ahşap Yapı Elemanları

Ahşap, günümüzde sadece masif olarak kullanımı ile değil, çeşitli endüstriyel işlemlerden geçirilerek kendisinden yeni malzemeler elde edilebilmesi açısından da yapı üretimi için önemli bir ham maddedir. Çeşitli yöntemler kullanılarak dilimlenen ve öğütülen ham madde, yapıştırıcı kimyasallar yardımı ile genel olarak endüstriyel ahşap adı verilen, masif ahşaptan farklı yenilikçi malzemelere dönüştürülmektedir. Bu malzemeler sayesinde yapılaşma faaliyeti ahşap ve çok katlı olabilmekte, bununla birlikte geniş açıklıklı ahşap yapıların tasarımı ve üretimi mümkün kılınabilmektedir. Bu bağlamda endüstriyel ahşap kullanımı, masif ahşapla karşılaştırıldığında tasarımcılar ve üreticiler için avantajlar taşımaktadır. Bu çalışma kapsamında ahşap yapı elemanlarının özellikleri, boyutsal, mukavemet, kesit kalınlığı, görsel nitelik, devamlılık başlıkları altında değerlendirilmiştir. Masif ahşapta karşılaşılan çeşitli deformasyonlar ve problemler, endüstriyel ahşapta bulunmamaktadır. Endüstriyel ahşap yapı elemanları mimari tasarımda, tasarımcının form beklentilerine masif ahşaba oranla daha iyi cevap verebilmektedir. Boyutsal yapısı, hafifliği ve kolay şekil verilebilirliği sayesinde ahşabın, yapı ve yapı elemanı tasarımında önemli bir role sahip olduğu görülebilmektedir. 

Çalışmanın tam metni içinhttps://www.imases.net/index

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2018 / Alanya / Turkey)
Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Sürdürülebilir Tasarımda Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), International Congress On Engineering And Architecture, 14-16 November, Alanya, Turkey.

Sürdürülebilir Tasarımda Yapı Bilgi Modellemesi (BIM)

Mimarlık, mühendislik ve inşaat sektöründe çalışan birçok uzman teknolojinin imkânlarından yüksek oranda yararlanmak istemektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak binaları ve alt yapıyı daha verimli bir şekilde kullanan bir sisteme ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaç Yapı Bilgi Modelleme Sistemi (Building Information Modeling – BIM) ile karşılanabilir. BIM ile planlama, tasarlama,  inşa ve yönetim aşamaları için fikir ve araçlar sağlanabilir. Paydaşlar arası eş zamanlı çalışmayı mümkün kılan bu sistem akıllı, üç boyutlu model tabanlı bir süreç olarak tanımlanabilmektedir. BIM ile yürütülen bir projede; görselleştirme, koordinasyon, prefabrikasyon, planlama, düşük hata toleransı ve iş birliği gibi pek çok kolaylık sağlanabilmektedir. Bunun yanı sıra, iklimsel veri, meteorolojik veri, bina enerji sarfiyatı, güneşlenme /gölgelenme, termal ışınım, rüzgar ve hava akımı gibi analizler yapılarak projenin tasarım aşamasında doğru kararlar alınabilmesi sağlanabilmektedir. Bu sayede, yapım süreci içerisinde oluşabilecek olumsuz durumlar önceden engellenebilmektedir. Bu sistem, yapının planlama aşamasından başlanarak, konsept tasarım, katı kütle modellemesi, uygulama ve as-built projeleri başta olmak üzere, yapının işletmeye alınmasına kadar olan tüm yapı yaşam döngüsü aşamalarında etkili ve verimli bir biçimde kullanılabilmektedir. Yapı Bilgi Modelleme Sistemi mimari, statik, mekanik, elektrik/elektronik gibi farklı disiplinleri aynı parametrik model üzerinde bir araya getirebilmekte ve disiplinler arasında etkili bir koordinasyon sağlayabilmektedir. Bu sayede, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, planlama aşamasından başlanarak zaman ve kaynakların verimli kullanımı sağlanabilmekte, muhtemel hataların önüne geçilerek gecikmeler ve ekonomik kayıplar ortadan kaldırılabilmekte,  sağlıklı planlama ve organizasyon yapılabilmektedir. Bu sistemin kullanımı, yapılaşma faaliyeti özelinde, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir mimari tasarım fikrini desteklemektedir. 

Çalışmanın tam metni içinhttp://www.enar2018.com/Conference/Committee

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2018 / Ankara / Turkey)
Özcan, U., Erol, İ.,(2018), A Sustainable Material / Polli Brick, 2nd International Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 19-21 October, Ankara, Turkey.

A Sustainable Material / Polli Brick

The idea of sustainability is being explored and discussed by many disciplines from economic, environmental and social perspectives. Today, the discipline of architecture discusses the impact it has on sustainable development and is in search of sustainable design. The materials can be obtained by various raw material inputs and energy consumption. Raw material discovery and energy need is an important problem that is expected to be solved by all disciplines. In this study, Polli Brick which is obtained by using recycled plastics raw material and supporting sustainable building design idea was investigated. The design, production, application methods and usage areas of Polli Brick, which is a lightweight, durable, economical and composite building material with low carbon footprint, were examined.

Çalışmanın tam metni içinhttp://www.ismsitconf.org/?go=ismsit2018

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2018 / Diyarbakır / Türkiye)
Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Organik Mimarlık, Dicle Üniversitesi I Uluslararası Mimarlık Sempozyumu, 4-6 Ekim, Diyarbakır, Türkiye.

Organik Mimarlık

Barınma, süregelen zaman kavramı içerisinde, bireyin varlığını sürdürebilmesi için her zaman biyolojik ve fizyolojik bir ihtiyaç olmuştur. Temel bir ihtiyaç ile başlayan insan yapımı mekânlaştırma faaliyetleri, zamanla, bireylerin gruplar halinde bir araya gelerek yaşadıkları bir çevre oluşmasına yol açmıştır. Birçok sanat alanı, mimarlık çatısı altında toplanmıştır. Fakat zamanla bilgilerin matbaa kullanılarak kayıt altına alınması, mimarlığın rolünün ikinci plana atılmasına sebep olmuştur. Bununla birlikte, sanat alanındaki etkisi kadar, bilim alanında da etkili olan mimarlık, gelişen makine ve malzeme imkânları çerçevesinde gelişmeye devam etmiştir. Rönesans hareketinin devamında gerçekleşen sanayi devrimi, makinelerin mimarlık alanına da girmesini sağlamış ve yapı üretiminden malzeme üretimine varıncaya kadar geniş bir etki alanı oluşturmasına yol açmıştır. Bu etki alanı özellikle malzeme üretiminde çeşitli tartışmaları beraberinde getirmiş, malzemenin ruhunu ortaya çıkaran ustalar yerine makinelerin kullanılması tercih edilmiştir. Frank Lloyd Wright ise doğadan ilham almış, organik olarak anılan mimarisini, iç ve dış mekânların bütünleştirilmesi temelinde ilkeleştirmiştir. Frank Lloyd Wright’ın organik mimari ilkeleri, yapıyı oluşturan bileşenlerin bir bütün oluşturacak şekilde bir araya getirilmesini ve bütüncül bir yaklaşım ile ele alınarak değerlendirilmesini savunmuştur. Gerçekte, yazar, eğitimci ve tasarımcı olan Wright, günümüzde daha çok yenilikçi mimari bakış açısı ve organik mimarisi ile tartışılmaktadır. Wright, tasarımlarında her ne kadar teknolojik gelişmeleri kullansa da, tasarım fikrinin temeline mimarı olduğu yapıyı koymakta, yapıyı, çağının teknolojik gelişmeleri ile donatarak ve üreterek vücuda getirmektedir. Bu durum, Wright’ın eserleri üzerinden tartışılsa dahi, tartışma aslında Wright’ın geliştirdiği söylem üzerinedir. Wright, çalışmalarını organik mimari ilkeleriyle hayata geçirirken, yarattığı biçim ve kitlelerin yanı sıra bazı söylemleri de ortaya çıkarmıştır. Bu söylemler, çağımızda birçok alanda ve anlamda yaşanan gelişmeler ve doğan yeni kavramlara rağmen, mimarlık disiplininin olması gerektiği çizgiyi sorgulayabilmemiz için günümüze ışık tutmaktadır.

Çalışmanın tam metni içinhttp://duuluslararasimimarliksempozyumu.com/

 


Uluslararası Bilimsel Toplantı (2016 / Zagreb / Croatia)
Berkin, G., Özcan, U.,  (2016), Space, Material and Interstice, International Conference on New Trends in Architecture and Interior Design 2nd, 19-22 April, Zagreb, Croatia.

Space, Material and Interstice

The use of material in architecture is a conscious choice. The senses and messages driven from spaces through materials require a more detailed research. We as architects give certain roles to each material apart from loadbearing and coating functions. These roles could be announcing the space’s aspiration of existence, coding or re-coding memories, regulating priorities within feelings. These can be enforced with tools of secondary roles like solids and voids, or transparency and opaqueness. The recent innovations in material technology offer us to create impossible forms. We are facing an architectural era which exceeds the material capabilities to constitute conventional structures in the trace of unique space experiences.

Çalışmanın tam metni içinhttp://www.allinoneconferences.org

 


Tamamlanan Tezler:

 

Tamamlanan Yüksek Lisans Tezleri:

İslamoğlu, A., K., K., (2017) Konutlarda Enerji Tüketimini Etkileyen Tasarım Yöntemleri ve BEP-TR Yöntemiyle Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Erol, H., (2017), Yüksek Binalarda Enerji Etkin Mimari Tasarım Yaklaşımları ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Kılıç, M., E., (2018), Çok Katlı Konut Binalarında Kullanılan İklimsel Konfor Sistemleri, Mimari ile Olan İlişkisi ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Tekbıyık, G., (2018), Sürdürülebilir Mimarlıkta Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı, Kamu Binalarında Uygulama Yöntemleri ve Örneklerin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Erol, İ.,(2019), Müze Kavramının Günümüz Metro Müzeleri Kapsamında İncelenmesi ve Uygulama Örneklerinin Değerlendirilmesi FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Duran, G., (2019), Çok Katlı Konut Binalarında Çekirdekli Sistemlerin İncelenmesi ve Uygulama Örnekleri, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Güngör, S., (2019), Türk Evinin Geleneksel Japon Evi ile Yapısal Açıdan Karşılaştırılması, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Çebi, A., (2019), Sürdürülebilir Mimarlık Kapsamında Günümüz Çok Katlı Konut Binalarında Tasarım Yaklaşımları ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Özbaysar, M., (2019), Sürdürülebilir Mimarlık Ve Yaşamsal Konfor Bağlamında Çevre Kontrolü Birleşenlerinin Toplu Konut Binalarında İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Eres, B., (2019), Turizm Yapılarında HVAC Sistemlerin Isıl konfor ve İç Hava Kalitesi Bakımından Kullanıcı Sağlığı İle İlişkisinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Çiftçi, Z.S., (2021), Müze Kavramının Günümüz Deniz Müzeleri Kapsamında İncelenmesi ve Uygulama Örneklerinin Değerlendirilmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Sırmaçekiç, H.C.,(----), Okul Öncesi Eğitim Yapılarının Eğitim Modelleri Üzerinden Yapısal Ve Mekânsal Olarak İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Varol, O.İ., (2021),Günümüz Mimarisinde Kullanılan Etfe Örtü Sistemleri Ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Caştur, Ş.N., (2021), Günümüz Mimarisinde Kullanılan Endüstriyel Ahşap Yapı Elemanları Ve Yapı Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Çağlar, H., (2021), Sürdürülebilir Mimarlık Bağlamında Eğitim Yapılarının Enerji Etkin Aydınlatma Açısından İncelenmesi Ve Uygulama Örneklerinin Değerlendirilmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Uğurlu, İ., (2021), Geniş Açıklıklı Stadyum Yapılarında Hareketli Cephe Ve Örtü Malzemelerinin Mimari Biçim Oluşumu Üzerindeki Etkileri, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Naiboglu, D., (----),Günümüz Mimarisinde Endüstrileşmiş Alüminyum Giydirme Cephe Sistemleri ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Babacan, B., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Arslan, Z., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

 

Tamamlanan Doktora Tezleri:

Erol, İ., (----), FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Güngör, S., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

İslamoğlu, A., K., K., (----) FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Duran, G., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Öztürk, P., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Doktora Tezi, İstanbul.

 


Verdiği Dersler:

 


Akademik Yıl

Dönem

Dersin Adı

Haftalık Saati

Teorik

Uygulama

2013-2014

GÜZ

MİM 103 Mimari Anlatım Dili (Gurup 1)

2

2

2013-2014

GÜZ

MİM 103 Mimari Anlatım Dili (Gurup 2)

2

2

2013-2014

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü

2

2

2013-2014

GÜZ

İÇM 103 Yapı Bilgisi (İstanbul Gelişim Üniversitesi)

2

2

2013-2014

BAHAR

MİM 102 Mimari Tasarıma Giriş

4

4

2013-2014

BAHAR

MİM 032 Aydınlatma

2

0

2013-2014

BAHAR

İÇM 104 Yapı Bilgisi (İstanbul Gelişim Üniversitesi)

2

2

2013-2014

YAZ

MİM 302 Mimari Tasarım IV

4

4

2014-2015

GÜZ

MİM 032 Aydınlatma

2

0

2014-2015

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2014-2015

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2014-2015

GÜZ

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku

2

2

2014-2015

GÜZ

*MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Doktora)

2

0

2014-2015

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

0

2014-2015

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisans)

3

0

2014-2015

BAHAR

MİM 032 Aydınlatma

2

0

2014-2015

BAHAR

MİM 057 Sürdürülebilir Tasarım

2

0

2014-2015

BAHAR

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2014-2015

BAHAR

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 1)

2

2

2014-2015

BAHAR

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 2)

2

2

2014-2015

YAZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2015-2016

GÜZ

MİM 057 Sürdürülebilir Tasarım

2

0

2015-2016

GÜZ

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 1)

2

2

2015-2016

GÜZ

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 2)

2

2

2015-2016

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2015-2016

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2015-2016

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

 

2015-2016

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Doktora)

3

0

2015-2016

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisans)

3

0

2015-2016

BAHAR

MİM 057 Sürdürülebilir Tasarım

2

0

2015-2016

BAHAR

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 1)

2

2

2015-2016

BAHAR

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 2)

2

2

2015-2016

YAZ

MİM 102 Mimari Tasarıma Giriş

4

4

2016-2017

GÜZ

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 1)

2

2

2016-2017

GÜZ

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 2)

2

2

2016-2017

GÜZ

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 3)

2

2

2016-2017

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2016-2017

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2016-2017

GÜZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2016-2017

GÜZ

MİM 057 Sürdürülebilir Tasarım

2

0

2016-2017

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

3

0

2016-2017

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Doktora)

3

0

2016-2017

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisans)

3

0

2016-2017

BAHAR

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 1)

2

2

2016-2017

BAHAR

MİM 441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku (Gurup 2)

2

2

2016-2017

BAHAR

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2016-2017

BAHAR

MİM 057 Sürdürülebilir Tasarım

2

0

2016-2017

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Y. Lisans)

3

0

2016-2017

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Doktora)

3

0

2016-2017

YAZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2016-2017

YAZ

MIM201E Architectural Design I

4

4

2017-2018

GÜZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2017-2018

GÜZ

MIM201E Architectural Design I

4

4

2017-2018

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2017-2018

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2017-2018

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

0

2017-2018

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Doktora)

3

0

2017-2018

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisans)

3

0

2017-2018

BAHAR

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2017-2018

BAHAR

MIM201E Architectural Design I

4

4

2017-2018

BAHAR

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü

2

2

2017-2018

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Y. Lisans)

3

0

2017-2018

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Doktora)

3

0

2018-2019

GÜZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2018-2019

GÜZ

MIM201E Architectural Design I

4

4

2018-2019

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2018-2019

GÜZ

MİM 341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2018-2019

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

0

2018-2019

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisanas)

3

0

2018-2019

BAHAR

MIM102 Mimari Tasarıma Giriş

4

4

2018-2019

BAHAR

MIM102E Introductory Design Studio

4

4

2018-2019

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Y. Lisans)

3

0

2018-2019

YAZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2018-2019

YAZ

MIM201E Architectural Design I

4

4

2019-2020

GÜZ

MİM 201 Mimari Tasarım I

4

4

2019-2020

GÜZ

MIM19201E Architectural Design I

4

4

2019-2020

GÜZ

MİM 19341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2019-2020

GÜZ

MİM 19341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2019-2020

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

0

2019-2020

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisanas)

3

0

2019-2020

BAHAR

MIM19102E Introductory Design Studio

4

4

2019-2020

BAHAR

MİM 19441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku

2

2

2019-2020

BAHAR

MIM402 Mezuniyet Projesi

4

4

2019-2020

BAHAR

MIM19402E Graduation Project

4

4

2019-2020

BAHAR

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

0

2019-2020

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Y. Lisans)

3

0

2019-2020

YAZ

MİM 302 Mimari Tasarım IV

4

4

2019-2020

YAZ

MİM 19302E Architectural Design IV

4

4

2019-2020

YAZ

MİM 19441 Uygulama Projesi ve İmar Hukuku

2

2

2020-2021

GÜZ

MİM 302 Mimari Tasarım IV

4

4

2020-2021

GÜZ

MİM 19302E Architectural Design IV

4

4

2020-2021

GÜZ

MİM 19341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 1)

2

2

2020-2021

GÜZ

MİM 19341 Yapı ve Çevre Kontrolü (Gurup 2)

2

2

2020-2021

GÜZ

* MİM 503 Mimarlıkta Araştırma Metotları (Y. Lisans)

2

0

2020-2021

GÜZ

* MİM 558 Mimaride Sürdürülebilirlik

(Y. Lisanas)

3

0

2020-2021

BAHAR

MİM 302 Mimari Tasarım IV

4

4

2020-2021

BAHAR

MİM 19302E Architectural Design IV

4

4

2020-2021

BAHAR

MIM19402E Graduation Project

4

4

2020-2021

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Y. Lisans)

3

0

2020-2021

BAHAR

* MIM524 Mimaride Sistem Kuramı

(Doktora)

3

0


Akademik Kimlik
Öğrenim Durumu
2013
Mimarlık
Beykent Üniversitesi

Doktora

2008
Mimarlık
Haliç Üniversitesi

Yüksek Lisans

2005
Mimarlık
Haliç Üniversitesi

Lisans

2000
Elektrik
İstanbul Üniversitesi

Önlisans

Akademik Unvanlar
2013
FATİH SULTAN MEHMET ÜNİVERSİTESİ
Mimarlık

Dr. Öğr. Üyesi

Yönetilen Tezler
Yüksek Lisans Tezleri
  • İslamoğlu, A., K., K., (2017) Konutlarda Enerji Tüketimini Etkileyen Tasarım Yöntemleri ve BEPTR Yöntemiyle Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • Erol, H., (2017), Yüksek Binalarda Enerji Etkin Mimari Tasarım Yaklaşımları ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • Kılıç, M., E., (2018), Çok Katlı Konut Binalarında Kullanılan İklimsel Konfor Sistemleri, Mimari ile Olan İlişkisi ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • Tekbıyık, G., (2018), Sürdürülebilir Mimarlıkta Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı, Kamu Binalarında Uygulama Yöntemleri ve Örneklerin İncelenmesi, FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • Erol, İ.,(2019), Müze Kavramının Günümüz Metro Müzeleri Kapsamında İncelenmesi ve Uygulama Örneklerinin Değerlendirilmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • DURAN, G., (2019), Çok Katlı Konut Binalarında Çekirdekli Sistemlerin İncelenmesi ve Uygulama Örnekleri, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • GÜNGÖR, S., (2019), Türk Evinin Geleneksel Japon Evi ile Yapısal Açıdan Karşılaştırılması, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • ÇEBİ, A., (2019), Sürdürülebilir Mimarlık Kapsamında Günümüz Çok Katlı Konut Binalarında Tasarım Yaklaşımları ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • GÜR, Z., (-----),Türk Evi Mekan Kurgusunun İslami İçerik Özünde 20. YY. Mimarlığında İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • ERES, B., (2019),Turizm Yapılarında HVAC Sistemlerin Isıl konfor ve İç Hava Kalitesi Bakımından Kullanıcı Sağlığı İle İlişkisinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • DENİZCİOĞLU, M., (2019),Sürdürülebilir Mimarlık Ve Yaşamsal Konfor Bağlamında Çevre Kontrolü Birleşenlerinin Toplu Konut Binalarında İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. TAMAMLANDI.
  • Sırmaçekiç, H.C.,(----), Okul Öncesi Eğitim Yapılarının Eğitim Modelleri Üzerinden Yapısal Ve Mekânsal Olarak İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Varol, O.İ., (----),Günümüz Mimarisinde Kullanılan Etfe Örtü Sistemleri Ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Caştur, Ş.N., (----), Günümüz Mimarisinde Kullanılan Endüstriyel Ahşap Yapı Elemanları Ve Yapı Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Çağlar, H., (----), Sürdürülebilir Mimarlık Bağlamında Eğitim Yapılarının Enerji Etkin Aydınlatma Açısından İncelenmesi Ve Uygulama Örneklerinin Değerlendirilmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Uğurlu, İ., (----), Geniş Açıklıklı Stadyum Yapılarında Hareketli Cephe Ve Örtü Malzemelerinin Mimari Biçim Oluşumu Üzerindeki Etkileri, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Naiboglu, D., (----),Günümüz Mimarisinde Endüstrileşmiş Alüminyum Giydirme Cephe Sistemleri ve Uygulama Örneklerinin İncelenmesi, FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Babacan, B., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Arslan, Z., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Doktora Tezleri
  • Erol, H., (----), FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Güngör, S., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • İslamoğlu, A., K., K., (----) FSMVÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
  • Duran, G., (----), FSMVÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Yayınlar
Makale
  • Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler
  • Berkin, G., Özcan, U., (2017), “Oturmanın Ergonomisi”, Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 426, s:140.
  • Özcan, U., İslamoğlu, A.K.K.,(2017), '' Sürdürülebilir Bir Sistem BEP-TR'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 432, s:32
  • Özcan, U., Erol, H.,(2018), '' Yüksek ve Sürdürülebilir'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 435, s:52
  • Özcan, U., Erol, i.,(2018), '' Bir Ulaşım Kültürü - Metro Müzesi'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 440, s:58
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), ''Sürdürülebilir Yerel Planlamada Coğrafi Bilgi Sistemi'', INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:2, s:85
  • Özcan, U.,Budiman, H., Çakar, H. N.,(2019), ''Sürdürülebilir Tapınak Yapım Süreci Endonezya'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 444, s:56.
  • Özcan, U., (2019), “Yapıda HVAC Sistem Seçimi”, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi (e-ISSN: 1308-6529, ULAKBİM TR Dizin, EBSCO Discovery Service) ,23 (1), s: 212.
  • Özcan, U.,(2019), ''Sürdürülebilir Bir Teklif – SYDS'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 448, s:54.
  • Özcan,U.,Ürük,Z.,(2019). Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı, INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:3 (1), s:57.
  • Özcan, U. , Güngör, S.,(2019), ''Yersizleşmeye Rağmen / Tadao Ando’yu "Yer" Bağlamında Okumak'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 453, s:42.
  • Özcan, U., Cestel, T.,(2020), ''Reggio Emilia Sistemi ve Mekânsal Kurguya Etkisi'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 459, s:46.
  • Özcan, U., Korkmaz,B., (2021), ''Çağdaş ve Sürdürülebilir Ek Yapı Denemeleri- MÜZE YAPILARI / ABD'', Yapı Dergisi (ISSN: 1300-3437, DAAI-Design and Applied Arts Index), Sayı: 463, s:32.
  • Özcan, U., Güler, B., Korkmaz, B. (2021). Shigeru Ban ve Geçici Barınak Kavramı. INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:5(2), s:65–90.
  • Erol, İ., Özcan, U., (2021), Modernist Kent-Tabiat İlişkisinin Toplumsal Davranışları Belirleme Stratejisi Olarak İncelenmesi: Benzerlikler ve Farklar'', INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES (ISSN: 2602-3288), Sayı:5 (3), s:209-226.
  • Barut, A., Özcan, U., (2022)," İslam Sanatında Bitkisel Bezemeler Mimari Cephelerinde Eski Ve Modern Kullanımları", İçinde: Çelik Kılıç, Beste Deniz; Koyuncu Okca Ayşegül; Tankız, K. Dilek (Ed.), 2022, Güzel Sanatlarda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-044-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Shehata, M., Özcan, U., (2022),"Net-Zero Energy Homes: Evaluation Of Case Studies From Different Climate Zones", İçinde: Parlak Biçer, Z. Özlem; Kiraz, Fatih, (Ed.), 2022, Current Research in Architecture, Planning and Design (ISBN: 978-625-430-055-4), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Shehata, M., Özcan, U., (2022),"Indoors Thermal Comfort In Mosques And Affectıng Factors", İçinde: Bardak, Selahattin (Ed.), 2022, Current Research in Engineering (ISBN: 978-625-430-054-7), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Caştur, Ş.N.,(2019), " Spor Kompleksi Yapılarının Kültür Yapılarına Dönüşümü/ Avrupa Örneği", İçinde: Atik, Atilla, Kaya, Latif Gürkan ve Abbasova, Sehla (Ed.), 2019, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler - Mart 2019 (ISBN: 978-605-7631-54-1), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2019), "Metro Museums and Evaluation of Samples", İçinde: Atik, Atilla, Kaya, Latif Gürkan ve Abbasova, Sehla (Ed.), 2019, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design - March 2019 (ISBN: 978-605-7631-55-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Güngör, S.,(2019), " Geleneksel Türk Evi ve Yapısal Özellikleri", İçinde: Kaya, Latif Gürkan (Ed.), 2019, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler - 2019 Haziran (ISBN: 978-605-7852-93-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Dağdeviren, Z.S.,(2019), "The Revitalization Of Urban Ruined Regions By Sustainable Design Thought Bronx / NY Sample", İçinde: Kaya, Latif Gürkan (Ed.), 2019, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design - Summer, 2019 (ISBN: 978-605-7852-92-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Güler, B., (2020), "Depremlerin Kentin Kaderindeki Rolü- ERZİNCAN", İçinde: Yardımlı, Seyhan (Ed.), 2020, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Akademik Çalışmalar – II, (ISBN: 978-625-7884-70-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Naiboğlu, D., (2020), "Curtain Wall Systems And Materials Used In Curtain Wall Systems", İçinde: Şatır, Seçil (Ed.), 2020, Academic Studies in Architecture, Planning and Design – II, (ISBN: 978-625-7884-55-6), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Çiftçi, Z.S., (2020),"Günümüzde Deniz Müzeleri", İçinde: Demırarslan, Sibel (Ed.), 2020, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Teori ve Araştırmalar II Cilt 2 (ISBN: 978-625-7319-33-1), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Aydın, M., (2021),"İslam Sanatında Geometrik Desenler Ve Çağdaş Mimari Yapılardaki Yansımaları", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt 2 (ISBN: 978-625-7342-93-3), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Sevgın, M.T., (2021),"Evaluation Of The Effects Of Green Roof Systems On Urban Life Quality",İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design, (ISBN: 978-625-7342-75-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Arslan, Z.,(2021),"Raylı Sistem Yapılarında Fonksiyonel Esneklik", İçinde:Arapgirlioğlu, Hasan (Ed.), 2021, Güzel Sanatlarda Araştırma ve Değerlendirmeler (ISBN: 978-625-7793-99-5),Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Arslan, Z.,(2021),"Tarihi Dokularda Yeni Yapılaşma (Dolgu Cephecilik)", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt I (ISBN: 978-625-7411-53-0), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Öztürk, P.,(2021),"Çağdaş Kerpiç Yapı Örneklerinde Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt I (ISBN: 978-625-7411-53-0), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Babacan, B.,(2021), "Adaptive Reuse Of Industrial Buildings Within The Framework Of Sustainability And The Concept Of “Loft”", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design May 2021 Volume 1 (ISBN: 978-625-7411-75-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Kıyak, L., Özcan, U., (2022),"Yeraltı Şehirlerinde Sürdürebilirlik", İçinde: İyi̇t, Neslihan; Akyıldız, Yasin; Hastaoğlu Özbek, Betül (Ed.), 2022, Sosyal ve Beşerî Bilimlerde Güncel Araştırmalar–I (ISBN: 978-625-430-045-5), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Barut, A., Özcan, U., (2022),"Arap Evinin Sürdürülebilirliği", İçinde: İyi̇t, Neslihan; Akyıldız, Yasin; Hastaoğlu Özbek, Betül (Ed.), 2022, Sosyal ve Beşerî Bilimlerde Güncel Araştırmalar–I (ISBN: 978-625-430-045-5), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Yüksel, Z.S., Özcan, U., (2022)," Mimaride Sürdürülebilirlik Kavramının Tasarımdaki Yeri: Mimar Renzo Piano- Jean-Marie Tjibaou Kültür Merkezi’nin İncelenmesi", İçinde: Dal, Murat; Sandal, Erzurumlu Gülden (Ed.), 2022, Mimarlık, Planlama ve Tasarımda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-046-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Akyol, E., Özcan, U., (2022),"Biyolojik Oluşumların Mimari Tasarım Üzerinde Etkisi", İçinde: Dal, Murat; Sandal, Erzurumlu Gülden (Ed.), 2022, Mimarlık, Planlama ve Tasarımda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-046-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Yurdagül, M. S., Özcan, U., (2022)," Modern Dönemi Oluşturan Avrupa’daki Düşünsel Süreç Ve Le Corbusier Mimarlığına Etkisi", İçinde: Çelik Kılıç, Beste Deniz; Koyuncu Okca Ayşegül; Tankız, K. Dilek (Ed.), 2022, Güzel Sanatlarda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-044-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Mimari Tasarımda Endüstriyel Ahşap Yapı Elemanları, II. International Symposium On Multidisciplinary Academic Studies, 16-17 November, Istanbul / Turkey.
  • Özcan, U., İslamoğlu, A.K.K.,(2019), Solar Energy Use in Architectural Design, International Civil Engineering & Architecture Conference, 17-20 April, Trabzon / Turkey.
  • Özcan,U.,Ürük,Z.,(2019). Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı, III. International Social Sciences And Humanities Berlin Conference, 02-05 May, / Berlin / Germany.
  • Özcan,U., Duran,G., Erdinç, J.,(2019). Çok Katlı Bina Kavramı ve Konut İlişkisi, International Design and Engineering Symposium Sustainability, Innovation, Production, 10-12 October, / İzmir / Turkey.
  • Erdinç, J.,Özcan,U., Duran,G., (2019). Yarı Prefabrikasyon Ahşap Paneller Ve Lamine Kirişler İle Üretilen Ekolojik Yaklaşımlı Konut Tasarımı Ve Uygulaması: Sincap Evler Projesi, 3rd International Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 10-12 October, / Ankara / Turkey.
  • Berkin, G., Özcan, U., (2016), Space, Material and Interstice, International Conference on New Trends in Architecture and Interior Design 2nd, 19-22 April, Zagreb, Croatia.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Organik Mimarlık, Dicle Üniversitesi I Uluslararası Mimarlık Sempozyumu, 4-6 Ekim, Diyarbakır, Türkiye.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), A Sustainable Material / Polli Brick, 2nd International Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 19-21 October, Ankara, Turkey.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Sürdürülebilir Tasarımda Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), International Congress On Engineering And Architecture, 14-16 November, Alanya, Turkey.
  • Ulusal hakemli dergilerde yayınlanan makaleler
  • Özcan, U., Berkin, G., (2010), “ Isıtma, Havalandırma, İklimlendirme Sistemlerinin Sürdürülebilir Mimariye Etkisi”, Yapı Dergisi, Sayı: 340, s:118.
  • Özcan, U., Güngör, S.,(2019), ''Sürdürülebilir Bir Yöntem Betonda Puzolan Kullanımı'', Avrupa Bilim Ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin), Sayı:15, s:176.
  • Özcan, U. , Güngör, S.,(2019), ''Geleneksel Türk Evi ile Geleneksel Japon Evi’nin Yapısal Açıdan Karşılaştırılması'', Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin ), Sayı:16, s:646.
  • Özcan, U., Duran, D., Erol, İ., (2019), ''Çok Katlı Yapılarda Betonarme Döşeme Sistemleri / İstanbul Örneği'', Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin ), Sayı:17, s:161.
  • Özcan, U., Çağlar, H., (2019), ''Müzede Aydınlatmanın Kullanıcı ve Eserler Açısından Değerlendirilmesi'', Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi (ISSN: 2148-2683, ULAKBİM TR Dizin ), Sayı:18, s:645.
  • Özcan, U., Aksoy, A., (2020), ''Sürdürülebilir Bir Bakış Açısı İle Doğal Taşın Kullanımı'', NATURA (ISSN: 308-8319), Sayı:48, s:104.
  • Özcan, U., Korkmaz,B., (2020),''Geleneksel Yerleşimler Üzerinden Mimaride Doğal Taş Kullanımı'', NATURA (ISSN: 308-8319), Sayı:51, s:98.
  • Diger Makaleler
Bildiri
  • Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında (Proceeding) basılan bildiriler
  • Berkin, G., Özcan, U., (2016), Space, Material and Interstice, International Conference on New Trends in Architecture and Interior Design 2nd, 19-22 April, Zagreb, Croatia.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Organik Mimarlık, Dicle Üniversitesi I Uluslararası Mimarlık Sempozyumu, 4-6 Ekim, Diyarbakır, Türkiye.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), A Sustainable Material / Polli Brick, 2nd International Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 19-21 October, Ankara, Turkey.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Sürdürülebilir Tasarımda Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), International Congress On Engineering And Architecture, 14-16 November, Alanya, Turkey.
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2018), Mimari Tasarımda Endüstriyel Ahşap Yapı Elemanları, II. International Symposium On Multidisciplinary Academic Studies, 16-17 November, Istanbul / Turkey.
  • Özcan, U., İslamoğlu, A.K.K.,(2019), Solar Energy Use in Architectural Design, International Civil Engineering & Architecture Conference, 17-20 April, Trabzon / Turkey.
  • Özcan,U.,Ürük,Z.,(2019). Modern Mimarlıkta Le Corbusier Etkisi Ve Villa Savoye Mutfağı, III. International Social Sciences And Humanities Berlin Conference, 02-05 May, / Berlin / Germany.
  • Erdinç, J.,Özcan,U., Duran,G., (2019). Yarı Prefabrikasyon Ahşap Paneller Ve Lamine Kirişler İle Üretilen Ekolojik Yaklaşımlı Konut Tasarımı Ve Uygulaması: Sincap Evler Projesi, 3rd International Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 10-12 October, / Ankara / Turkey.
  • Özcan,U., Duran,G., Erdinç, J.,(2019). Çok Katlı Bina Kavramı ve Konut İlişkisi, International Design and Engineering Symposium Sustainability, Innovation, Production, 10-12 October, / İzmir / Turkey.
  • Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan bildiri kitabında basılan bildiriler
  • Diger Bildiriler
Kitaplar
  • Yazılan Uluslararası kitaplar veya kitaplarda bölümler
  • Özcan, U., Erol, İ.,(2019), "Metro Museums and Evaluation of Samples", İçinde: Atik, Atilla, Kaya, Latif Gürkan ve Abbasova, Sehla (Ed.), 2019, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design - March 2019 (ISBN: 978-605-7631-55-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Caştur, Ş.N.,(2019), " Spor Kompleksi Yapılarının Kültür Yapılarına Dönüşümü/ Avrupa Örneği", İçinde: Atik, Atilla, Kaya, Latif Gürkan ve Abbasova, Sehla (Ed.), 2019, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler - Mart 2019 (ISBN: 978-605-7631-54-1), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Güngör, S.,(2019), " Geleneksel Türk Evi ve Yapısal Özellikleri", İçinde: Kaya, Latif Gürkan (Ed.), 2019, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler - 2019 Haziran (ISBN: 978-605-7852-93-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Dağdeviren, Z.S.,(2019), "The Revitalization Of Urban Ruined Regions By Sustainable Design Thought Bronx / NY Sample", İçinde: Kaya, Latif Gürkan (Ed.), 2019, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design - Summer, 2019 (ISBN: 978-605-7852-92-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Güler, B., (2020), "Depremlerin Kentin Kaderindeki Rolü- ERZİNCAN", İçinde: Yardımlı, Seyhan (Ed.), 2020, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Akademik Çalışmalar – II (ISBN: 978-625-7884-70-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Naiboğlu, D., (2020), "Curtain Wall Systems And Materials Used In Curtain Wall Systems", İçinde: Şatır, Seçil (Ed.), 2020, Academic Studies in Architecture, Planning and Design – II (ISBN: 978-625-7884-55-6), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Çiftçi, Z.S., (2020),"Günümüzde Deniz Müzeleri", İçinde: Demırarslan, Sibel (Ed.), 2020, Mimarlık, Planlama ve Tasarım Alanında Teori ve Araştırmalar II Cilt 2 (ISBN: 978-625-7319-33-1), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Aydın, M., (2021),"İslam Sanatında Geometrik Desenler Ve Çağdaş Mimari Yapılardaki Yansımaları", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt 2 (ISBN: 978-625-7342-93-3), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Sevgın, M.T., (2021),"Evaluation Of The Effects Of Green Roof Systems On Urban Life Quality",İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design, (ISBN: 978-625-7342-75-9), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Babacan, B.,(2021), "Adaptive Reuse Of Industrial Buildings Within The Framework Of Sustainability And The Concept Of “Loft”", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Research & Reviews in Architecture, Planning and Design May 2021 Volume 1 (ISBN: 978-625-7411-75-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Öztürk, P.,(2021),"Çağdaş Kerpiç Yapı Örneklerinde Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt I (ISBN: 978-625-7411-53-0), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Arslan, Z.,(2021),"Tarihi Dokularda Yeni Yapılaşma (Dolgu Cephecilik)", İçinde: Şolt, H. Burçin Henden (Ed.), 2021, Mimarlık Planlama ve Tasarım Alanında Araştırma ve Değerlendirmeler Cilt I (ISBN: 978-625-7411-53-0), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Özcan, U., Arslan, Z.,(2021),"Raylı Sistem Yapılarında Fonksiyonel Esneklik", İçinde:Arapgirlioğlu, Hasan (Ed.), 2021, Güzel Sanatlarda Araştırma ve Değerlendirmeler (ISBN: 978-625-7793-99-5),Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Barut, A., Özcan, U., (2022)," İslam Sanatında Bitkisel Bezemeler Mimari Cephelerinde Eski Ve Modern Kullanımları", İçinde: Çelik Kılıç, Beste Deniz; Koyuncu Okca Ayşegül; Tankız, K. Dilek (Ed.), 2022, Güzel Sanatlarda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-044-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Yurdagül, M. S., Özcan, U., (2022)," Modern Dönemi Oluşturan Avrupa’daki Düşünsel Süreç Ve Le Corbusier Mimarlığına Etkisi", İçinde: Çelik Kılıç, Beste Deniz; Koyuncu Okca Ayşegül; Tankız, K. Dilek (Ed.), 2022, Güzel Sanatlarda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-044-8), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Yüksel, Z.S., Özcan, U., (2022)," Mimaride Sürdürülebilirlik Kavramının Tasarımdaki Yeri: Mimar Renzo Piano- Jean-Marie Tjibaou Kültür Merkezi’nin İncelenmesi", İçinde: Dal, Murat; Sandal, Erzurumlu Gülden (Ed.), 2022, Mimarlık, Planlama ve Tasarımda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-046-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Akyol, E., Özcan, U., (2022),"Biyolojik Oluşumların Mimari Tasarım Üzerinde Etkisi", İçinde: Dal, Murat; Sandal, Erzurumlu Gülden (Ed.), 2022, Mimarlık, Planlama ve Tasarımda Güncel Araştırmalar (ISBN: 978-625-430-046-2), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Barut, A., Özcan, U., (2022),"Arap Evinin Sürdürülebilirliği", İçinde: İyi̇t, Neslihan; Akyıldız, Yasin; Hastaoğlu Özbek, Betül (Ed.), 2022, Sosyal ve Beşerî Bilimlerde Güncel Araştırmalar–I (ISBN: 978-625-430-045-5), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Kıyak, L., Özcan, U., (2022),"Yeraltı Şehirlerinde Sürdürebilirlik", İçinde: İyi̇t, Neslihan; Akyıldız, Yasin; Hastaoğlu Özbek, Betül (Ed.), 2022, Sosyal ve Beşerî Bilimlerde Güncel Araştırmalar–I (ISBN: 978-625-430-045-5), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Shehata, M., Özcan, U., (2022),"Net-Zero Energy Homes: Evaluation Of Case Studies From Different Climate Zones", İçinde: Parlak Biçer, Z. Özlem; Kiraz, Fatih, (Ed.), 2022, Current Research in Architecture, Planning and Design (ISBN: 978-625-430-055-4), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Shehata, M., Özcan, U., (2022),"Indoors Thermal Comfort In Mosques And Affectıng Factors", İçinde: Bardak, Selahattin (Ed.), 2022, Current Research in Engineering (ISBN: 978-625-430-054-7), Gece Kitaplığı Yayınevi, Ankara.
  • Diger kitaplar
Dersler
Verdiği Dersler
Sınıf Ders Adı Program Fakülte
Lisansüstü Mimaride Sürdürülebilirlik Mimarlık Y. L. / Mimarlık Doktora Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisansüstü Mimarlıkta Araştırma Metotları Mimarlık Y. L. / Mimarlık Doktora Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisansüstü Mimaride Sistem Kuramı Mimarlık Y. L. / Mimarlık Doktora Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisans 2. Mimari Tasarım I Mimarlık Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisans 3. Yapı ve Çevre Kontrolü Mimarlık Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisans 4. Uygulama Projesi ve İmar Hukuku Mimarlık Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisans 4. Sürdürülebilir Tasarım Mimarlık Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisans 2. Aydınlatma Mimarlık Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Lisans 1. Mimari Tasarıma Giriş Mimarlık Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
İletişim
  • AdresSütlüce Mah. Halıcıoğlu Kavşağı No:12 Beyoğlu / İstanbul - Haliç Yerleşkesi
İletişim Formu